Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, 17 Aralık'ta başlayan İstanbul merkezli operasyonları HABERKITA'ya değerlendirdi.

Ergenekon ve Balyoz'un gerçek bir operasyon olmadığını söyleyen Abdurrahman Dilipak, Bu operasyonların Ilımlı islamcıların önündeki engellin kaldırılması ve sisteme enjekte edilmesine karşı çıkanların kontrol altına alınmak için yapılan bir operasyon olduğuna vurgu yaptı. Dilipak, "Bu gün iktidara ayar çekmek isteyenler, dün derin devlet eli ile askerler üzerinden bu işi yapıyorlardı, bu gün ise “cemaat” üzerinden polis içindeki paralel devlet üzerinden aynı şeyi yapmak istiyorlar" dedi.

HOŞGÖRÜ BİTTİ

Fethullah Gülen'in bedduasına ise skandal diyen Dilipak, "Hoşgörü bitti. Bir öfke patlaması ise yıllardır üretilen karizma, imaj bitti. Gülen Mursiye karşı çıkıp, Sisiyi destekleyen Ezher Şeyhinin durumuna düştü." dedi.

'BİZİM İYİ ÇOCUKLAR' BİR ÇUVAL İNCİRİ BERBAT ETTİ

İşin içinde İsrail, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya var. CHP, MHP üzerinden servis edilecek politik senaryolar vardı diyen Dilipak, Şunu söyleyebilirim belli çevrelerin Noel partisi berbat oldu. Ankaradan gelen haberlerle "şerefe" diye kadeh kaldıramıyacaklar. "Bizim iyi çocuklar" bir çuval inciri berbat etti. açıklamalarında bulundu.


İŞTE ABDURRAHMAN DİLİPAK'LA YAPMIŞ OLDUĞUMUZ O SÖYLEŞİ...

ERGENEKON VE BALYOZ GERÇEK BİR OPERASYON DEĞİLDİ

– 17 Aralık operosyonunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu operasyonun perde arkasında ne var?

Türkiye'de hiç bir zaman “Derin Devlet”in üzerine gidilmedi. Son operasyon da gerçek bir operasyon değildi. 12 Eylül ve 28 Şubat davalarının halini görüyorsunuz. Derin devlet olduğu yerde duruyor. Ergenekon ve Balyoz davası, derin devlet tasfiye ediliyormuş gibi bir hava uyandırmak için yapılan bir psikolojik harpti. Olan ise, Derin devletin söz dinlemeyen çocuklarının tasfiyesinden ibaretti. Onlar, ılımlı islamcıların sisteme dahil edilmesine karşı çıkan Kemalist-ulusalcı kanat. Onlara yapılan operasyon, kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle kabilinden bir operasyondu. Eğer söz dinleselerdi, operasyon bitirilecek, içeri alınan ikinci, 3. Dereceden konuyla dolaylı ilgisi bulunan bir takım personel günah keçisi seçilecekti. Yani Ergenekon ve Balyoz bir yalandı. Gerçek bir operasyon değildi. Ilımlı islamcıların önündeki engellin kaldırılması ve sisteme enjekte edilmesinie karşı çıkanların kontrol altına alınma operasyonu idi. Kemalist ulusalcı kanat, islama karşı sopa politikasını savunuyor. Ama uluslararası sistem, İslama ve Müslümanlara rağmen bu bölgede varolamayacaklarını düşünüyorlardı. Onun için bunların da sistem içine alınması gerekiyordu. Dahası, sisteme dahil olan islamcılar, dünyadaki Müslümanlara model olarak gösterilerek Müslümanların din algısı dönüştürülecekti. Euro standartlarına indirgenmiş seküler bir islam algısı Türkiye üzerinden pazarlanacaktı. Bu algının dışında kalanlar ise terorist ilan edilecekti. Şimdi bu yapı deşifre oldu. Bu komplo da. Bu gün iktidara ayar çekmek isteyenler, dün derin devlet eli ile askerler üzerinden bu işi yapıyorlardı, bu gün “cemaat” üzerinden polis içindeki paralel devlet üzerinden aynı şeyi yapmak istiyor.

ERDOĞAN'LA BİRLİKTE AK PARTİ DE BİTİRİLMEK İSTENİYOR

– Mustafa Karaalioğlu önceki gün yazısında "Cemaat artık yeni bir safhaya geçti. Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin. Erdoğan bitsin de ne olursa olsun." diye yazdı. Cemaat Erdoğan'sız bir AK Parti mi istiyor? Ayrıca neden Erdoğan?

Erdoğanı bitirirlerse, AK Parti de dağılır. ANAP a benzer. Zaten istenen bu, Erdoğanla birlikte AK Parti de bitirilmek isteniyor. Yeni bir oluşumdan söz ediliyor. CHP, MHP, Yeni oluşum koalisyonu, koalisyona dayalı güçlü bir iktidar, zayıf bir koalisyon. Çankaya'da mesela Masonik bir adam.

SADECE AK PARTİ'YE DEĞİL CHP VE MHP'YE DE AYAR ÇEKİLMEK İSTENİYOR

– Sayın Dilipak, Bu operasyon Gezi olaylarının bir devamı mı? Operasyon sonrasına bakıldığında hiç bir zaman bir araya gelmeyecek denilen grupların bir araya gelmesi neyin ifadesi?

28 Şubat, Dersane olayı, One minuteden başlayıp, Mavi Marmara ile devam eden bir süreç. Evet, CHP nin Ankara'dan MHP'li bir aday göstermesi, Sarıgül'ün İstanbul adaylığı, bunlar akla ziyan şeyler. İlhan Kesici CHP'den Milletvekili oldu. Sadece AK Partiye değil, CHP'ye , MHP'ye de ayar çekiliyor. Türkiye'ye ayar çekiliyor. Yedekleri de yardıma çağırdılar.

OPERASYONUN 2. VE 3. ADAMI VAR

– Hükümetin görevden alma operasyonları için neler söylemek istersiniz? Doğru bir karar mı? Hükümetin bundan sonraki adımları konusundaki görüşünüz nedir?

Bu bir darbe planı. Dün TSK da olan neyse bu gün de polis ve diğer devlet kurumlarında olan o aynı şey, dün derin dvelete karşı sınırlı bir operasyon yapıldı, bu gün de paralel devlete karşı yapılıyor. Şimdi önümüzde yerel seçimler var. Muhalefet bütün hesabını AK Parti'nin geriletilmesi üzerine yapıyor. Seçime kadar, aslında sisteme müdahelenin 2. Adımı, 3. Adımı vardı. Yolsuzluk, sex kasetleri, IHH'nın üzerine yürünmesi, Erdoğan'ı İslamcı teröre destek vermekle suçlama girişimleri. Devam edebilirler mi bilmiyorum, ama göreceğiz. Ama süreç Erdoğan'ın elini güçlendiren bir süreç. Sadece Cemaat değil, CHP ve MHP de çok kötü pozisyonda. Erdoğan ise hem partisi , hem de bürokrasi üzerinde operasyon için çok güçlü bir konumda. Parti içi dayanışma ve hareketlilik de, moral de en üst seviyede.

GÜLEN, EZHER ŞEYHİ'NİN DURUMUNA DÜŞTÜ

– Fethullah Gülen'in bedduası konusunda neler söylemek istersiniz?

Skandal. Hoşgörü bitti. Bir öfke patlaması ise yıllardır üretilen karizma, imaj bitti. Gülen, Mursi'ye karşı çıkıp, Sisi'yi destekleyen Ezher Şeyhi'nin durumuna düştü. İslam geleneğindeki genel kabule göre, "Lian" hedefine ulaşmazsa, sahibine geri döner! İşin te'vil edecek yanı yok. Daha öte ne diyebilirler ki! O sözlerin altından zor kalkarlar..

CEMAAT KENDİNİ BİTİRDİ

– Bu operasyonlarla kimler itibar kazandı kimler itibarsızlaştı?

Cemaat kendini bitirdi. Erdoğan'ın eli şimdi çok güçlü. Yüz milyonluk bir yolsuzluk bahane edilerek on milyarlarda dolar ülke zarara sokuldu. Kaş yaparken göz çıkarttılar. Darbeci konumuna düştüler. İktidara saldırırken, devleti zora soktular. Şimdi Erdoğanın eli her anlamda çok daha güçlü. Cemaat harakiri yaptı. Şimdi ağır bir bedel ödemek durumunda kalacaklar, hem maddi, hem de manevi. Amerikada oturup, Türkiye'ye ayar çekmeye kalkışmanın faturası çok ağır olacak. Dün Ergenekoncuların başına gelenler, bu gün kendi başlarına gelecek, ama batılılar Ergenekonculara merhamet ettikleri kadar Cemaata merhamet edecekler mi?

EVDEKİ HESAPLAR ÇARŞIYA UYMADI

– Sayın Dilipak, aylar öncesinden AK Parti'ye yönelik kaset saldırılarının olacağını söylediniz. Şuanda gelinen noktaya bakıldığında bu tespitlerinizde haklı çıktınız. Bu kasetlerin devamı gelecek mi? Bu işin sonu nereye kadar gidecek?

Evdeki hesaplar çarşıya uymadı. Geri tepti. Planlarını yeniden gözden geçirecekler. Ama servis edilen dosyalar var içeride ve dışarıda. Onları nasıl toplayacaklar. Seçime doğru bu işin serpintileri devam edecek. Kendilerinden çok emindiler. Ama herşey altüst oldu. Bu işin bir ucu Hindistana, Malezyaya, Kuveyte BAE, Irak'a, İran'a uzuyor. İşin içinde İsrail, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya var. CHP, MHP üzerinden servis edilecek politik senaryolar vardı. Herhalde bu işin moderatörleri oturup yeniden bir karar verecekler. Tabi bu arada da MİT'de yıl başı tatili için izne çıkacak değil herhalde. Şunu söyleyebilirim belli çevrelerin Noel partisi berbat oldu. Ankaradan gelen haberlerle "şerefe" diye kadeh kaldıramıyacaklar. "Bizim iyi çocuklar" bir çuval inciri berbat etti!

PLANLARI ELLERİNDE PATLADI

– Operasyonların başladığı gün Sayın Kılıçdaroğlu ABD'nin Ankara büyükelçisye bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmeyi nasıl yorumluyorsunuz? Ayrıca Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretinden sonra bu operasyonların başlaması bir tesadüf mü?

Operasyon başlamadan önce ABD, İngiltere, İsrail de hareketli toplantılar oldu. Almanyada da tabi. Uluslararası sistemin 2013 ün en önemli ve en son operasyonu için düğmeye basıldığında, herşey planlanmıştı. Yüzden fazla kişi ve binlerce sayfalık döküman hazırdı.. Ama olmadı, suçüstü oldular, evdeki hesaplar çarşıya uymadı, deşifre oldular. Planları ellerinde patladı. Çok profesyonelde hazırlanan bir plan, acemice, fazla heyecanlı, aşırı özgüven sahibi, herşeyi esoterik bir plan içinde gören köylü bir grubun elinde patladı. Öfkeleri akıllarından büyük muhteris siyasetçiler için bu sonuç kaçınılmadı ve her zaman olduğu gibi Erdoğan şanslı idi. Bir de cemaat dostlarının destek ve planınından o kadar emindi ki, geri çekilme hattını hiç düşünmemişler anlaşılan. Şimdi orta yerde kalakaldılar.

DERSANE BİR BAHANE ÇIKIŞLARIYLA DA DERSANECİLERİN BAŞINI YAKTILAR

– Hükümet- Cemaat arasındaki kavganın nedeni dersaneler konusu mu? Yoksa bu kavganın altında başka şeyler mi var?

Dersane bir bahane, Bu işin kandırmacası, sosyolojik arka planı. Toplumu sokağa çekmenin bir manuplasyon aracı gibi düşünülmüş olabilir. Bu çıkışları ile dersanecilerin de başını yaktılar. Onları da orta yerde bıraktılar. Oyunlarına alet ettiler.

İSLAM DÜNYASINA AYAR ÇEKMEYE KALKTILAR PÜSKÜRTÜLDÜ

– Mursi'nin idam edileceği konusunda haberler çıktı. Şimdi de İhvan terör örgütü ilan edildi. Mısır'da neler oluyor? Mursi de Abdülkadir Molla gibi idam mı edilecek? Süreç onu mu gösteriyor?

Evet, işte demem tam da bu. Erdoğan da terörist ilan edilecekti. Bu senaryo içiçe geçmiş bir senaryo. Mısırda kapalı devre işleyen bir plan uygulamaya kondu, ama Türkiyede karşılığı yok. Şimdi Sisi takımı da sap gibi ortada kaldı.

Bu sadece Erdoğana, AK Partiye, dolayısı ile Türkiye'ye ayar çekmek değil, İslam dünyasına ayar çekmeye kalkan, uluslararası bir komplo ile karşı karşıyaydık ve ilk saldırı püskürtüldü, deşifre oldular, ama henüz tehlike tamamen geçmiş değil.




Kaynak: HABER KITA / Vedat Yavuz