Fatih’te bulunan Doğu Roma İmparatoru Arkadios döneminde çıkan isyanın bastırılmasıyla kazanılan zafer için yapımına başlanan Arkadios Sütunu, 1602 yıl sonra Fatih Belediyesi tarafından restore edilecek. İki binanın arasında sıkışan ve bugüne kadar sadece kaidesi gelen 16 asırlık tarihi yapı, dron ile havadan görüntülendi.
Fatih Haseki’de bulunan Arkadios Sütunu, 1602 yıl önce bugün Doğu Roma İmparatoru Arkadios döneminde isyanın bastırılması üzerine zaferi taçlandırmak üzere yapımı tamamlanarak resmi törenle açıldı. 404 yılında yapımına başlanan tarihi sütun 421 yılında tamamlandı. Çeşitli doğal afetlerden etkilenmesi nedeniyle yok olmaya yüz tutmuş sütunun restorasyon projeleri Fatih Belediyesi tarafından hazırlandı. Restore edilmeye başlanacak 16 asırlık tarihi Arkadios Sütunu’nun 47 metre uzunluğu bulunurken, günümüze kadar sadece yaklaşık 10 metrelik kaidesi geldi. İki bina arasında sıkmış halde olan ve yer yer çatlakları bulunan sütunun üzerinde dönemin önemli olaylarının anlatıldığı kabartmalar yer alıyor. Çelik Gülersoy Vakfı İstanbul Kitaplığı’nda bulunan eserler arasında da 1700 yılına ait Arkadios Sütunu üzerindeki kabartmaların resmedildiği kitap yer alıyor.

"Tarihi sütunun gövdesindeki kabartmalarda hükümdarların hayatlarını anlatan sahneler düzenleniyordu"
Roma dönemindeki anıtlar hakkında bilgi veren Sanat Tarihçisi Hayri Fehmi Yılmaz, “Arkadios Anıtı İstanbul’da hatta Türkiye’de görebileceğiniz en özgün anıtlardan bir tanesi. Bu kültür ve uygarlık tarihimiz açısından oldukça ilginç. Roma döneminde, başkent Roma’da çok görkemli anıtlar inşa etmişler. İmparator Marcus Aureilus’un muhteşem bir sütun şeklinde meydanın tam ortasına yerleştirilmiş anıtı bulunmaktaydı. Bugünkü bir minare gibi hayal edebiliriz. Gövdelerinde helezoni, spiral livler üzerinde kabartmalar bulunuyordu. Kabartmalarda hükümdarların hayatlarını, zaferlerini anlatan sahneler düzenlemişlerdi. Bu Roma dünyasının emperyal kurgusunda çok önemliydi. İstanbul yeni bir başkent olarak inşa edildikten sonra İmparator Theodosius ve İmparator Arcadius’un şehirde Roma’dakilere benzer iki tane görkemli anıt inşa ettiğini biliyoruz. Bir tanesi Beyazıt’ta Theodosius formunda diğeri ise Arcadius formunda bunlar zaten birbirlerinin arkasından tahta çıkan hükümdarlardır. Arkadios Anıtı da İmparator Arcadius hatırasına inşa edildi. Çok büyük dikdörtgen bir meydandı, o meydanın kenarları revaklıydı. Ortasına da bu görkemli anıt dikildi. Böylelikle 2 tane Roma’da, 2 tane İstanbul’da spiral livli sütun ortaya çıktı. Bu Roma’nın iktidarı için çok önemliydi ancak 18. ve 19. yüzyılda Avrupa’da da popüler oldu. Bugün dünyanın başka kentlerinde de görebiliyoruz” dedi.

"Osmanlı döneminde kadınların ticaret yaptığı yerde bulunduğu için sütun Avrat Taşı olarak biliniyor"
Tarihi sütunun çevresindeki alanda Osmanlı dönemindeki kadınların ticaret yaptığını anlatan Hayri Fehmi Yılmaz, "Maalesef İstanbul’daki bu iki büyük anıtın başına birtakım sıkıntılar geldi. İmparator Arcadius’un bugün Cerrahpaşa’da olan anıtı bu tür anıtların en yükseğiydi. Yaklaşık 47 metre uzunluğu vardı. Depremlerden zarar gördü, yıldırımlar düştü. Üzerinde İmparator Arcadius’un bir heykeli vardı, yıldırım birkaç kere ona isabet etti. Dolayısıyla da anıt birçok zarar gördü. 740 yılında yaşanan bir depremde heykel devrildi ve bir daha anıtın üzerine koyulmadı ama İstanbul’u ziyaret eden herkes bu ilginç anıttan hep bahsetti. İstanbul’un fethinden sonra da anıt varlığını devam ettirdi yalnız anıtın etrafındaki büyük boş alanda hanımların ticaret yaptığı bir pazar kuruldu. Aslında alıcılar da satıcılar da hanımlardı. O yüzden buraya ‘Avrat Pazarı’ demeyi tercih ettiler. Hatta buradaki sütun da ‘Avrat Taşı’ diye tanımlandı. Şimdilerde kelimeyi daha zarif şekilde söylüyoruz ve ‘Kadınlar Pazarı’ diyoruz. Bazıları esir kadınların ve cariyelerin satıldığını söylerler ancak o gerçek değil" ifadelerini kullandı.

"1602 yıl önce bu meydan büyük bir törenle açıldı ve İstanbul halkının seyrine müsaade edildi"
İmparator Arcadios’un oğlu 2. Theodosius döneminde açılışı yapılan sütun için Yılmaz, "Anıt için Şeyhülislam Veli Efendi’nin kütüphanesinde bulunan bir kitabın kenarına düşülen nota göre, 1711 yılında üzerinde çok fazla çatlak olduğu ve yıkılmasından korkulduğundan dolayı 8-9 metreye kadar yani kaidesine kadar yıktırılmış. Kalan kaide de evlerin arasında kalmış. 1711 yılından beri sadece kaidesi ayaktadır. Yaklaşık 60 santimetre kadar kabartmalar da görülebilir bunun üzerinde ama ne yazık ki ortadan kalkmıştır. Bugün İstanbul Arkeoloji Müzelerinde bazı kabartmalar var muhtemelen bazıları Cerrahpaşa’dan bazıları da Beyazıt’tan müzeye taşınmış olan kabartmalardır. Bu ilginç anıtın inşaatına İmparator Arcadius zamanında başlandı. 407 yıllarında bu anıtın mühim bir kısmı tamamlandı fakat inşaatı çok uzun sürdü. Etrafındaki meydan ile birlikte ancak imparatorun oğlu bunlarla ilgilenebildi. 2. Theodosius zamanında bu işler tamamlandı. Bütün işler tamamlandıktan sonra 10 Temmuz 421 yılında büyük resmi bir açılış yapıldı. 1602 yıl önce bu meydan büyük bir törenle açıldı ve İstanbul halkının seyrine müsaade edildi. İşin ilginci ne yazık ki 1711’de bu anıtın büyük bir kısmı İstanbul’un görsel hafızasından silindi. Bugün anıt için Fatih Belediyesi tarafından bir restorasyon projesi hazırlandı. Bu projeler devam ediyor çünkü çok ilginç bugünkü kalıntıların belgelenmesi ve rölövesinin hazırlanması hem kent tarihi hem de insanlık tarihi açısından çok önemli bir hikayedir" şeklinde konuştu.