" itemprop="articleBody">

WhatsApp’ın gizlilik onayı için son tarih 15 Mayıs olarak belirlenmişti. Bu tarih yaklaşırken milyarlarca kullanıcısı bulunan uygulamanın net bir açıklama yapmadığı, bu durumun da kullanıcılarda şüphe uyandırdığı belirtiliyor. Bilişim uzmanları, kişisel verilerin saklanması noktasında vatandaşın neleri kabul edip neleri etmeyeceğini net olarak görmesi gerektiğini savunuyor.

WhatsApp’ta tartışmalara neden olan gizlilik sözleşmesi için yapılan süre uzatımı 15 Mayıs tarihinde sona eriyor. Sunulan gizlilik sözleşmesini onaylamayanların hesabı askıya alınacak. Yani kullanıcılar sözleşmeyi onaylamadıkları takdirde WhatsApp’ı kullanamayacak.

“Kullanıcılar lokasyon bilgilerinin paylaşılmasından rahatsız oldu”
Son tarihin yaklaşması ile birlikte bilişim uzmanları Osman Demircan ve Fehmi Ünsal Özmestik online toplantı ile İHA’ya özel açıklamalarda bulundu. Facebook grubunun sözleşme ile ilgili tam anlamıyla izahını yapamadığını belirten Bilişim Uzmanı Osman Demircan, “Bire bir konuşmada bir mahremiyet var ve bu mahremiyeti korumak zorundalar. Bununla ilgili çok ciddi yaptırımlar var. Burada WhatsApp kendini ifade edemedi. Bu ticari bir konu aslında. Türkçe bir açıklama yapabilirlerdi. İnsanlarda bilgilerimiz çalınacak şeklinde panik yaşadı. İnsanlar en çok lokasyon bilgisinin paylaşılmasını istemesinden dolayı rahatsız oldu. Bunun nokta değil de bölgesel bir vuruş olduğunu görmüş olduk. Kişiselleştirilmiş reklamların önünüze çıkıyor olması anlamında yapılması gereken bir şey bakıldığında. Normal reklam standartlarının dışında bir şey yapmıyor. Facebook grubunun şu an bizim instagram uygulamasına verdiğimiz haklarla çok da farklı bir şey istemiyor. Sadece bunu ifade edemiyor” şeklinde konuştu.

“Anonim paylaşımlardan vazgeçmemiz gerekiyor”
Sözleşmenin Avrupa Birliği ülkelerinde kullanılmamasının çok yanlış olduğunu açıklayan Demircan, “Beni Avrupa birliği vatandaşlığından ayıran hiçbir şeyin olmaması gerekiyor. Anonim paylaşımlardan vazgeçmemiz gerekiyor. Farkında olmadan birilerine bir şeyler veriyoruz ve bizim farkındalığımızın artması gerekiyor. Bu tarz uygulamaların benim paylaşımlarımın nerelerde kullanıldığını açıklayıcı bir şekilde anlatmalı. Bu tedirginliğin azalması adına insanların anlayacağı bir dilde de sözleşme olmalı. Çocuklar bu noktada büyük risk altında. Çocukların sosyal medya hesapları gizli olsa da birçok arka taraftaki illegal uygulama bu hesapları da açığa çıkartabiliyor. İnsanlar bu sözleşmeyi kabul etmek istemeyebilirler. Böylelikle programlar verileri ile birlikte silinecek. Yalnız yedek dosyaları kalabilir. Yedek dosyaların kalıyor olması büyük tehdit içeriyor. WhatsApp kullanmak istemeyen bir kullanıcının tamamen bir temizlik yapması gerekiyor. Arka taraftaki siber risk bu. Sözleşmeyi kabul ettikten sonra siber risk doğabilir. Bu süreç düzelmez ise yerli ve milli uygulamalar daha ön planda olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.

“Vatandaşlar özel olduğunu düşündüğü gönderi ve yazıları temkinli paylaşmaları gerekiyor”
WhatsApp’ın politikasını doğru bulmadığını vurgulayan Bilişim Uzmanı Fehmi Ünsal Özmestik, “Avrupa Birliği vatandaşına bu uygulamaya zorlamazken Türk vatandaşına bu uygulamada ki sözleşme şartını zorluyorum eğer kabul etmezsen uygulamayı güncellemeyeceğim demesi politika gereği çok uygun değil. Bu tarz uygulamalarda ki verilerin tamamen silindiği söyleniyor. Fakat kötüye kullanılabilir. Vatandaşların neleri kabul edip neleri kabul etmediğine bakması gerekiyor. Sadece yazışma uygulamaları değil diğer uygulamaları indirirken de uygulamaların şartlarına bakması gerekiyor. Ayrıca bu tarz uygulamalarda çok özel olduğunu düşündüğü gönderi ve yazıları temkinli paylaşmaları gerekiyor. Ama bunlar uçtan uca şifreli şekilde aktarıldığı iddia ediliyor” dedi.

“Bu sürenin uzatılacağını düşünüyorum”
Konuşmasına devam eden Özmestik, “Bu tarz uygulamalar kullanılıyorsa öncelikle kendi telefonumuzun güvenlik risklerini kapatmamız gerekiyor. Bilgi güvenliği konusunda farkındalığı yüksek vatandaşların uygulamaları kullanmaları gerekiyor. Araştırmaları gerekiyor. Her sosyal medya uygulamalarında ki yazılanlara inanılması gerekiyor. Güvenlik riski her uygulamada var. Ben tekrardan bu sürenin uzatılacağını düşünüyorum. Ya da kişisel verilerin kurumunun devreye gireceğini ve bu konu hakkında soruşturma başlayacağını düşünüyorum” diyerek sözlerini tamamladı.