Tuzla Devlet Hastanesi Toplum Ruh Sağlığı Merkezi ile Tuzla Halk Eğitim Merkezi iş birliğinde gerçekleştirilen proje ile psikolojik rahatsızlığa sahip tanı ve tedavisi süren bireylere özel kurslar hayata geçirildi. Kurslara devam eden bireyler yıl boyunca hem bir ürün ortaya çıkarma hem de işlevselliklerini devam ettirme şansını elde etti. Proje kapsamında hazırlanan kolye, bilezik, yüzük, seramik gibi el yapımı eserler, yıl sonu sergisinde görücüye çıktı.
Tuzla Devlet Hastanesi’nde açılışı gerçekleşen sergide, hastalar yaptıkları eserleri satışa çıkarttı. Kolye, yüzük gibi takıların yanı sıra seramik tarzı eserlerinde yer aldığı serginin açılış törenine Tuzla Kaymakamı Ümit Hüseyin Güney, Tuzla İlçe Milli Eğitim Müdürü Metin Çangır, Tuzla Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Selçuk Bozhalil, kursiyerler ve çok sayıda davetli katılım sağladı.

“Eserleri gördükçe etkilenmemek mümkün değil”
Yapılan eserleri gördükçe etkilenmemenin mümkün olmadığını belirten Tuzla Kaymakamı Ümit Hüseyin Güney, “Sosyal ve kültürel faaliyetler, hobiler, insanların daha keyifli vakit geçirmesi için güzel bir vesile oluyor. Toplum ruh sağlığı merkezimiz, halk eğitim merkezimizle iş birliği içinde psikiyatrik tedavi gören hastalarımızın gönüllü olarak katılımlarına yönelik düzenledikleri etkinliklerde, onların hobi edinerek hastalıklarını daha kolay atlatmalarını amaçlayarak kurslar düzenlemişler. Bu kurslarda, kursiyerler bir yandan güzel vakit geçirmiş, bir yandan da çok güzel eserler ortaya koymuşlar. Kendileri ile yaptığımız sohbetlerde bunlardan ne denli fayda gördüklerini dinledik. Hastalarımıza şifalar diliyor ve bu tür etkinliklerin daha fazla yaygınlaştırılmasını temenni ediyorum” şeklinde konuştu.
Tuzla İlçe Milli Eğitim Müdürü Metin Çangır ise “Kursların açılmasına müsaade eden Sayın Kaymakamımıza, toplum ruh sağlığı merkezlerindeki öğrencilerimiz taşınmasında yardımcı olan Tuzla Belediyemize ve fiziksel mekânı hazırlayan Tuzla Devlet Hastanesi Başhekimine teşekkür ediyorum. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü olarak bizler de bu insanların sosyal hayata katılması için bu aktiviteleri yapması gerektiğine inanıyor ve gelişmelerimizi görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Tuzla Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Selçuk Bozhalil de “Tuzla Devlet Hastanemizin biri Şifa Mahallesinde diğeri de Kartal’da olmak üzere iki tane toplum ruh sağlığı merkezi bölümümüz var. Bugün Şifa bölümümüzdeki hastalarımızın el sanatlarını sergiliyoruz” dedi.
“Bu etkinlik, Toplum Ruh Sağlığı Merkezlerinin amacına ulaştığını gösteren en somut kanıtıdır”
Projenin hayata geçirilmesinde aktif görev alan Tuzla Devlet Hastanesi Psikiyatri Uzmanı ve Tuzla Devlet Hastanesi Toplum Ruh Sağlığı Merkezlerinde görevli hekim Dr. İbrahim Hakkı Karakuş şöyle konuştu:
“Türkiye’de ruh sağlığı politikası 2011 yılından sonra değişim gösterdi ve toplum temelli anlayış benimsendi. Toplum temelli anlayışın yapıtaşı ise toplum ruh sağlığı merkezleridir. Bipolar bozukluğu olan, şizofreni hastaları bu merkezlere geliyor. Merkezlerde tanı ve tedaviyi sürdürmenin yanı sıra kişilerin işlevselliğini ve sosyalliğini artırmak hedefleniyor. Bu kapsamda her yılın sonunda merkezlerde üretilmiş ürünlerin sergilendiği bir etkinlik planlanıyor. Bu merkezlerde sadece psikiyatri hekimler yok, psikologlar, psikiyatri alanında kendisini geliştirmiş hemşireler, sosyal hizmet uzmanları var. Bir nevi multidisipliner bir program yürütülüyor. Toplum ruh sağlığı merkezleri, içinde bulunduğu bölgedeki kamu ve kuruluşlarla beraber çalışıyor. Halk eğitim merkezlerindeki eğitmenlerin de bize çok faydası var, hep birlikte yürüttüğümüz bir proje. Bu etkinlik, toplum ruh sağlığı merkezlerinin amacına ulaştığını gösteren en somut kanıtıdır. Merkezlerimizde, çalışma alanlarımız ve eğitmenlerimiz mevcut. Eğitmenlerle birlikte bizim tanı ve tedavisini devam ettirdiğimiz bireylerin ortaya çıkarttığı ürünler şu an burada sergileniyor. Hem bir ürün ortaya çıkıyor, kişiler işlevsellik yeteneğini devam ettiriyor. Hem de sosyal bir ortam ortaya çıkıyor. Kişiler ürünlerin sergilenmesini yıl sonunda görmekten aşırı memnun oluyor. Uzun süredir deneyimlediğimiz bu etkinliklerin çok değerli olduğunu düşünüyoruz. Burada halk eğitim merkezlerinden gelen eğitmenler ile tasarımlar yapılıyor. Kolye, çanak, seramik gibi ürünlerin ortaya çıktığı çalışmalarda kişiler, toplumsal olarak hareket etmeyi deneyimleyebiliyor. Aslında kenarda izole kalmış bireyler, bir toplumsal hareketliliğin içinde hareket kazanıyor. Bu şifa anlamında çok kıymetli bir kazanım.”

“Burada huzur buluyoruz, seramik yapıyoruz”
15 senden beri bipolar rahatsızlığı olduğunu belirten Adnan Atalay “Biz şu an toplum ruh sağlığı merkezine bağlıyız. Burada huzur buluyoruz, seramik yapıyoruz. 15 seneden beri bipolar hastasıyım. Burada mutluluk buluyor, stres atıyoruz. Böyle bir kursun olmasından ötürü minnettarız, hayata tutunuyoruz. Kursta bileklik, kolye, fincan gibi el emeği ürünler yapıyoruz” dedi.
“Gün geçtikçe iyileşmeye ve toplum içine karışmaya başladım”
Şizofreni tanısına sahip Erkan Tanrıverdi ise geçirdiği süreçlerle ve merkezin ona olan etkisiyle ilgili “Çocukluğumdan itibaren yaşadığım travmalardan dolayı 34 yaşımda rahatsız olduğumu öğrendim. Genel tedavimi olduktan sonra Tuzla Şifa Polikliniğine geçtim. Orada ilaçlarım ayarlandı, hayata adaptasyonum için sürekli çalışıldı. Gün geçtikçe iyileşmeye ve toplum içine karışmaya başladım. Yaşadığımız zorluklar ve genetik faktörler bizi bu hastalıklara itebiliyor. Fakat doktorlarımızın çabaları ile iyileşip hayata tutunabiliyoruz, böyle bir umut var. Bir engelli birey olduğumuz için her gün çabalamamız gerekiyor. Toplumumuzda devletimizin iyileşmemiz için her türlü desteği sağlıyor. Ben de psikoloğumun yönlendirmesiyle hobi edinip hayata karışabilmek için üretip çalışmaya devam ediyorum. Yaşadığım travmalar sürekli beynimde olduğu için onları düşünüyordum. Ama travmalar aklıma geldiğinde bir bebeğin kolu nasıl yapılır, iğne nasıl batırılır, boncuk nasıl dikilir gibi düşünceler ile beynimizi yönlendiriyoruz. İlaçlarımızı da düzenli olarak kullandığımız için travmalarımızın etkileri azalıyor ve hobilerle düşüncelerimizin etkisinden kurtulup, her gün daha az stres yaşayarak iyileşme gösteriyoruz. Zaman alan bir süreç, tedavisi çok kolay değil. Ama doktorları dinleyip gerekli tedavileri yapmamız gerekiyor” açıklamalarında bulundu.