Japonya-Türkiye İş Forumu’nda konuşan Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, "Ülkemizde 1990’lı yıllardan başlayarak çok sayılıda yatırımcı Japonya’dan gelmiştir. Yaklaşık 280 yatırımcı, Türkiye’de üretim faaliyetlerin bulunmakta. Japonya’nın dünyada yaklaşık 2 trilyon doları bulan yurtdışı doğrudan yatırım portföyü içindeki Türkiye’nin payının daha fazla artmasını gönülden bekliyoruz" dedi.
Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Japon Dış Ticaret Teşkilatı (JETRO) tarafından düzenlenen Japonya-Türkiye İş Forumu’na katıldı. Forumda konuşan Bakan Bolat, iki ülke arasındaki yatırım fırsatlarını değerlendirdi.
"Forum, ticaret ve yatırım alanında daha fazla fırsat arayışını simgeliyor"
Forumun önemine değinen Bakan Bolat, "Yeni Yüzyılda Yeni İş Birlikleri" temalı bu forum, ticaret ve yatırım alanında daha fazla fırsat arayışını simgeliyor. Bu çerçevede, her iki ülkeden 250’ye yakın iş insanının, yeni sektörleri ve yeni coğrafyaları da kapsayacak şekilde, yeni iş birliği olanaklarını değerlendirmek üzere burada bir araya geldiler. İnanıyorum ki bu buluşma hem Japon hem de Türk iş dünyası için uzun vadeli ve karşılıklı fayda sağlayacak yeni iş birliklerinin temelini atacaktır. Mevkidaşım Nishimura ile bu sabah gerçekleştirdiğimiz görüşmemiz ve nihayetinde imzaladığımız Ortak Deklarasyon ile ülkelerimiz arasındaki ticari ilişkilerin, daha da güçlendirilmesine yönelik önemli bir adım atmış olduğumuzu da memnuniyetle ifade etmek isterim" şeklinde konuştu.
"Ticaretimizin, 2023 yılının sonunda ise 6 milyar dolar sınırını aşacağını öngörmekteyiz"
Ticaret hacminde beklentiyi vurgulayan Bakan Bolat, "Türkiye ve Japonya arasındaki ikili ticaret hacmi 2022 itibariyle 5 milyar dolar seviyesini aşmış durumdadır. Ticaretimizin, 2023 yılının sonunda ise 6 milyar dolar sınırını aşacağını öngörmekteyiz. Ancak, ülkemiz aleyhine dış ticaret dengesindeki kayda değer açık, ikili ticaretimizin en kısa sürede daha dengeli bir yapıya kavuşturulmasına öncelik vermemiz gerektiğini göstermektedir. Covid salgını, bölgemizdeki sıcak savaş ve yaşadığımız deprem sürecinde kısmen duraksayan Türkiye-Japonya Ekonomik Ortaklık Anlaşması müzakerelerinin, ülkelerimiz arasındaki ticari ilişkileri daha sağlıklı bir temele oturtması bakımından, dengeli ticarete hizmet edecek şekilde ele alınması gerektiğini kanaatindeyiz. Bu anlaşmanın, Türk-Japon diplomatik ilişkilerinin 100. yıl dönümüne yakışır bir şekilde kazan-kazan prensibi çerçevesinde sonuçlanmasını arzuluyoruz" diye konuştu.
Japonya’dan gelen yatırıma dikkat çeken Bakan Bolat, "Ülkemizde 1990’lı yıllardan başlayarak çok sayılıda yatırımcı Japonya’dan gelmiştir. Yaklaşık 280 yatırımcı, Türkiye’de üretim faaliyetlerin bulunmakta. Japonya’nın dünya’da yaklaşık 2 trilyon doları bulan yurtdışı doğrudan yatırım portföyü içindeki Türkiye’nin payının daha fazla artmasını gönülden bekliyoruz. Türkiye, özel jeostratejik konumu, dinamik ve istikrarlı şekilde büyüyen ekonomisi, gelişmiş beşerî sermayesi, geniş STA ağı ve AB ile sahip olduğu Gümrük Birliği sayesinde, uluslararası yatırımlar için adeta bir cazibe merkezi niteliğindedir" ifadelerini kullandı.
’’ 30 milyar doları son 20 yılda olmak üzere ülkemizde 280 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım stoku bulunmaktadır’’
Doğrudan yabancı yatırım ve iş potansiyellerine değinen Bakan Bolat, "30 milyar doları son 20 yılda olmak üzere ülkemizde 280 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım stoku bulunmaktadır. Bu rakamı arttırmak için çalışıyoruz. Japonya ise teknoloji, finansman ve inovasyon gücü ile küresel ekonominin en önde gelen aktörlerinden birisi konumundadır. Birçoğunuzun, Türkiye ve Japonya’da yatırımları olduğunu veya iş yaptığını biliyorum. Sizlerin arasındaki sinerjinin, yeni ve inovatif projelerin hayata geçirilmesine olanak tanıyacağına inanıyorum.
Bu kapsamda, alternatif enerji teknolojileri, elektrikli araba ekosistemi, alt ve üst yapı projeleri, dijital ekonomi, akıllı şehirler gibi birçok alanda ortak girişimler geliştirebilir. Özellikle, iklim değişikliği ile mücadele ve sürdürülebilir enerji kaynakları konularında iş birliği yaparak hem ülkelerimizin hem de uluslararası toplumun bu alanlardaki global hedeflerine katkı sağlayabiliriz.
Ayrıca Japon şirketlerinin, Ortadoğu, Orta Asya ve Afrika bölgelerindeki firmalarımızla iş birliği yapmaya istekli olduklarını biliyoruz. Bu noktada, başka bir potansiyel iş birliği alanına da işaret etmek isterim. Savaş sonrası Ukrayna’nın yeniden inşası sürecinde, büyük bir iş potansiyeli ortaya çıkacaktır. Şirketlerimizin bu bölgede iş birliği geliştirebilmeleri için şimdiden harekete geçmelerini tavsiye ediyoruz" dedi.
Bakan Bolat sözlerini şöyle sonlandırdı: "Sonuç olarak, Japonya ile Türkiye arasındaki köklü iş birliği ve dostluk ilişkilerinin daha da güçlenmesini çok önemsediğimizi bir kez daha vurgulamak isterim."