Atatürk Kültür Merkezinde (AKM) 1 Ekim’de ziyaretçilerine kapılarını açıp, 23 Ekim’e kadar görülebilecek “Renkler ve Teknikler” sergisine hazırlanan Ressam Devrim Erbil, Picasso’nun hat sanatı ve minyatüre hayran olduğunu belirtti.
Usta Ressam Devrim Erbil’in, “Renkler ve Teknikler” adlı sergisi 1 Ekim’de AKM’de kapılarını açıp 23 Ekim’e kadar ziyaretçilerini kabul edecek. Erbil, yeni sergisinde tuval resimlerinin yanı sıra, eserlerinden üretilmiş halıları da sergileyecek.
Yeni sergisi vesilesiyle Türkiye Gazetesi’nden Murat Öztekin’e hem Güzel Sanatlar Akademisi hem de yeni sergisiyle ilgili konuşan Ressam Erbil, akademideki atölyelerin disiplinli fakat özgür olmadığını ve hiçbir şeyin tartışılamadığını vurgulayarak, “Eskiden Güzel Sanatlar Akademisi, bir Fransız akademisi gibiydi. Neredeyse bazı hocalar sanatı Rönesans’la başlatırlardı. Halbuki sanat Batı’yla başlamadı, insanlık kadar eski” dedi.
Akademide Batı sanatı dışındakilerin ciddiye alınmadığını aktaran Erbil, “Mesela Nurullah Berk, minyatürleri anımsatan şeyler yapardı ama bu sanatları küçük görürdü. Halbuki Nurullah Berk bana bizzat anlattı; Picasso Paris’te kendisine ‘Hat sanatını iyi incelediniz mi’ diye sormuş. Çünkü Picasso, dünyanın neresinde ne olduğunu biliyordu. Sanatın bütün kurallarını taşıyan hat sanatına ve minyatüre hayran olmaması mümkün değildi. O, hayranlığından dolayı sordu. Bu, bir eleştiri mahiyeti taşıyordu. Yani bir kişinin kültürünü tanıması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Erbil, akademi yıllarından itibaren hat sanatına ve minyatüre olan ilgisinden de bahsederek, eserlerinde ikisini birleştiren noktaların olabileceğini ifade etti.
Türk resminin kendini oluşturma hususunda hala doğum sancıları yaşadığını belirten Erbil, herkesin Türk sanatının köklerini iyi tanımasının, siyasetin başka yerde kalmasının ve bunun sanat için yapılmasının gerekliliğinden bahsetti.
AKM’de yeni açılacak sergisinin başlığındaki “renk” kelimesini özellikle kullandığını da sözlerine ekleyen Erbil, "Farkında olmasak da renklerin etkisi altındayız. Mesela bir kırmızı duvara baktığımızda ister istemez kanımız süratle akar. Bu konuda eksiklik var. Mesela kentlerimiz kişiliksiz renklerin bir toplamı oldu. Renksiz bir dünya, hayatın tatsız olduğu bir dünyadır” diye konuştu.