Bakan Şimşek, CNBC-e'de katıldığı programda soruları yanıtladı.
Taksim Gezi Parkı'ndaki olayların Türkiye ekonomisine olabilecek
etkisinin sorulması üzerine Şimşek, çok ciddi bir dezenformasyon
faaliyetinin yürütüldüğünü, bunun da Türkiye'nin algısını olumsuz yönde
etkilediğini söyledi.
Son dönemde yaşanan olayların, çok küçük ölçekte olmasına rağmen,
Batı'da yansımalarının çok daha büyük ölçekte olduğuna dikkati çeken
Şimşek, "Yani batı, buradaki olayları çok hızlı satın aldı ve satmaya
çalıştı" diye konuştu.
Türkiye'den para çıkışının olduğu iddialarına ilişkin de Şimşek, bunun
Türkiye ile ilgili olmadığını, gelişmekte olan ülkelerden çıkışın zaten
bir süredir başladığını ifade etti. Şimşek, "Geçen haftaya bakarsak,
Borsa'dan çıkış çok sınırlı, net olarak, alan da var satan da. Bono
tahvil piyasasından çıkan, yok denecek kadar sınırlı. Para piyasasında
çok kısa vadeli duran, Türkiye'de bulunan bir miktar para çıktı ki bu
sabah Merkez Bankası Başkanımız da bundan bahsetti" diye konuştu.
Bakan Şimşek, bu olaylar nedeniyle reel ekonomide bir bozulma olmadığını da söyledi.
Türkiye'de son dönemde yaşanan olayların yatıştığına dikkati çeken
Şimşek, "Ben inanıyorum ki kalıcı bir tahribat olma ihtimali düşük ama
algıda kalıcı bir tahribat yaratılmaya çalışıldı. Algı konusunda
Türkiye'nin bir restorasyon dönemine ihtiyacı olacak" dedi.
"Hassasiyetleri istismara kalkan bir takım marjinal gruplar, hatta terör örgütleri var"
Algıyı düzeltmek için yapılacak çalışmalara ilişkin bir soruyu da Şimşek, şöyle yanıtladı:
"Vatandaşımızın demokratik haklarını kullanma çabası var, bunu zaten biz
saygıyla karşılıyoruz ve bu konudaki duyarlılığı takdir ediyoruz. Bunu
da yeni söylemiyoruz, başından beri herkes bunu ifade etti. Fakat bu
hassasiyetleri sonradan çok büyük ölçekte istismara kalkan bir takım
marjinal gruplar, hatta terör örgütleri... Gördünüz siz de, emniyet
güçleri açık ve net bir biçimde 'Gezi Parkı'na bir müdahale olmayacak'
diyor. Fakat orada şuursuz bir şekilde polise saldırı söz konusu.
Dünyanın hiçbir ülkesinde bu yok. Terör örgütlerinin bir yerlerde
kamplaşmasına, orayı işgal etmesine dünyanın hiç bir ülkesi, hiç bir
şekilde müsamaha göstermez. Türkiye'nin de göstermesine imkan yok.
Başlangıçta belki çok masumane, makul taleplerle ortaya çıkan bir olay
söz konusu fakat bunun sonradan istismarı ve kamu binalarına, kamu
araçlarına, vatandaşın mülküne çok ciddi saldırılar, tahribatlar söz
konusu ve vatandaşımız bunu görüyor. Ben aslında burada büyük bir bir
sıkıntı görmüyorum. Vatandaşımız anarşiyi 1970'li yıllarda gördü. Bir
çok vatandaşımızın aslında hiç bir şekilde bunu tasvip etmediğini
görüyoruz."
"Vatandaşımızın gözünden bunlar da kaçmıyor"
Bakan Şimşek, polisin müdahalesine ilişkin eleştirilerin sorulması
üzerine de bu konuda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da dahil olmak üzere
herkesin, "aşırı güç kullanılması söz konusu ise gereken soruşturma ve
soruşturmanın sonucunda da ne gerekiyorsa yapılır" dediğini anımsattı.
Böyle bir uygulama varsa, gerekenin yapılacağını vurgulayan Şimşek,
"Sonrasında militan, marjinal, hatta terör örgütleri ciddi bir şekilde
oraya gelmiştir ve bir takım illegal yapıların bu konuyu istismar ettiği
ortada. Başlangıçta bir yanlış uygulama söz konusu ise bizim geriye
dönerek bir değerlendirme yapmamız lazım, o konuda bir tereddüt yok ama
sonrasına ilişkin olarak, o görüntüler Türkiye'ye yakışmıyor. O
görüntüleri bir anlamda çok farklı bir kılıflarla topluma yansıtma
çabaları, hatta bunun siyasi istismarı, vatandaşımızın
gözünden kaçmıyor" şeklinde konuştu.
"Vatandaşlara zarar verecek olayları hiç bir ülke kabul etmez"
Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayan Şimşek, vatandaşa
zarar verecek, toplumu rahatsız edecek yaklaşımları hiç bir ülkenin
kabul edemeyeceğini söyledi.
Şimşek, "Buna bir takım partilerin destek vermesi veya bazılarının
bunu yüceltmeye çalışması, uluslararası kesimlerin veya medyanın bu
şiddeti, terörü yüceltme çabası da gözlerden kaçmıyor. Onu da bir hukuki
çerçeve içinde gereğini yapmamız gerekiyor ki yapılıyor" dedi.
"500 fon yöneticisine durumu anlattık"
Yurt dışından gelen tepkilerin sorulması üzerine de Şimşek, şöyle konuştu:
"Geçen hafta içinde çok geniş katılımlı telekonferanslar yaptık. Bu
olayları ve bunların yansımalarını, Türkiye'nin makroekonomik
dengelerini, temellerini yaklaşık 500 global fon yöneticisiyle
paylaştım. Gerek Asya gerek Avrupa gerek Amerika... Türkiye'den batıya,
dünyanın daha doğrusu dört bir köşesine yansıyan resimler korkunç ve
aslında bu resimler haksız. Çünkü çok dar bir alandaki resimleri,
Türkiye'nin sanki tamamı bir yangın yerine dönmüş, sanki Türkiye'nin
tamamında siyasi büyük bir istikrarsızlık var, sanki kimisi Tahrir,
kimisi de Arap Baharı ile ilişkilendirmeye çalıştı. Bunlar inanılmaz
hatalı yaklaşımlar. Bu algılara ilişkin bir hissiyat söz konusuydu, biz
bunları düzelttik. Zaten piyasalardaki şu ana kadarki dalgalanmanın,
çıkışın sınırlı kalması kısmen bu çabalarla ilişkilidir.
Hakikaten dezenformasyon etkili olmuş bir miktar, Türkiye'yi yakından
tanımayanlara. Dikkat ederseniz piyasadan çıkan paranın önemli bir
kısmı, çok kısa vadeli, Türkiye'yi aslında uzun süredir takip etmeyen,
Türkiye'deki değişimi, dönüşümü, son 10 yıldaki iyileştirme çabalarını
takip etmeyen belli bir kesimde tedirginliğin çok ciddi
boyutlarda yaşandığı belli. Fakat, eskiden işim gereği diyalog içinde
olduğum, Türkiye'yi yakından tanıyan bir çok fon yöneticisi, bu
gelişmelerden dolayı yansıtılan resmin çok abartılı olduğu kanısında hem
fikirler ama yine de bir miktar tedirginlik oluşmuş. Ancak bu
tedirginlik henüz, piyasalarda ciddi anlamda Türkiye'den çıkışla
sonuçlanmamış. Yani Türkiye'ye o anlamda inanç, Türkiye'yi yakından
tanıyanlar nezdinde devam ediyor."
Faiz lobileri
Şimşek, faiz lobilerinin sorulması üzerine de istikrarsızlıktan nemalanan bir kesimin olduğunu söyledi.
Faiz lobisi denilince aklına daha çok spekülatörlerin geldiğini dile
getiren Şimşek, "Bu tür sisli havalardan en çok nemalanan kesimler var.
İşin bir boyutu bu. İşin bir de bu tür durumlar oluşursa nemalanacak,
istihdamla, yatırımla ilgisi olmayan bir kesim de var" dedi.
Bakan Şimşek, 10 yılda yakalanan başarı ile faiz ödemelerinin önemli oranda düştüğüne dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Türkiye'de bu anlamda çok büyük bir değişim oldu. Faizden nemalanan bir
kesim var ve faizlerin düşmesiyle, bu anlamda eski günlere özlem duyan
var mı yok mu o sosyolojik bir şeydir ama muhtemelen vardır. Faiz lobisi
dediğiniz zaman aklıma bu iki unsur gelebilir. Ben şuna inanıyorum,
Türkiye'ye yönelik çok ciddi bir dezenformasyon kampanyası var.
Türkiye'deki durumu olduğundan çok daha büyük göstermeye çalışan,
Türkiye'nin hukuk devleti olma yolunda, demokratikleşme yolundaki
çabalarını bir kenara bırakan, Türkiye'yi olmadık yerlerle karşılaştırma
çabası olan kesimler var. Bu çabaların sonucunda nemalanacak kaynaklar
da var. Ancak biz olaya şöyle bakıyoruz; Temellerimizi sağlam tutalım,
evimizi düzene koymaya devam edelim. Bu tür şoklara karşı Türkiye
ekonomisi zaten dirençli. Ben inanıyorum ki bu son dönemde ortaya çıkan
toplumsal olaylar, bu şiddet ve bunun dünyaya yansımalarını da biz
yöneteceğiz. Bu da bir stres testi Türkiye için ve Türkiye, bu stres
testinden sağlam bir şekilde çıkacak. Hem demokrasisi güçlenecek hem de
ekonomisinin temelleri zaten sağlam."
"Bu olaylar algı anlamında bir darbedir"
Bu olayların algı anlamında Türkiye'ye bir darbe olduğunu belirten
Şimşek, "Kasıtlı bir şekilde, dışarıda bu kampanya yürütülmektedir. Ben
dün akşam CNN İnternational'a bakıyorum, diyor ki 'Polis, göstericilere
saldırdı'. CNN Türk'e bakıyorum, orada da 'Göstericiler polise
saldırıyor' diyor. Benim de ekrandan gördüğüm şey, polis çekilmiş AKM
önüne, göstericiler saldırıyor. Yani ciddi bir dezenformasyon çabası
var" dedi.