Suyun önemi giderek artarken, organik atıklardan yapılan kompostla verimliliği artırmak da mümkün. 1 metreküp kompost ile 7 dekar tarım arazisi eğer organik kısmı normal değerlerde ise aşılanabiliyor. Uzmanlar, bu sayede çölde domates bile yetiştirebildiğini belirtiyorlar. Bu farkındalık ve sıfır atık yaklaşımıyla, “Sürdürülebilirlik ve Kompost Yapımı” dersi Altınbaş Üniversitesi’nde başladı.
Su kıtlığında alarm zilleri çalmaya başladı. Yakın bir gelecekte dünyayı bekleyen kıtlık riskiyle ancak gıdayı ve suyu koruyabildiğimiz ölçüde baş edebilir. Artık sadece ortaya konan tabağın lezzetiyle yetinmek yeterli değil. Hepimizin o yiyeceğin üretildiği topraktan suya havaya kadar sorumluluğumuz var. Topraktan sofraya günümüzün moda kavramı olsa da bu çok uzun ve meşakkatli bir zincir. Her yıl evlerden tonlarca organik atık çıkıyor ve gastronomi sektörü de bunlara eklenince rakam iyiden iyiye büyüyor. O nedenle de organik atıkların yönetimi, bu atıkların doğaya dönüşümü kritik öneme sahip. Dönüşümün yollarından biri “Bokashi Kompost”. Bu yöntem, organik atıklar değerlendirilerek evde, okulda, fabrikada, akla gelebilecek her yerde yapılabilecek bir çeşit organik gübre. Yapımında ise yumurta kabuklarından, kahve telvesine, yemek atıklarından hatta karton ya da talaşa kadar her türlü malzeme kullanılabiliyor. Çıkan tonlarca organik atıktan üretilen kompostun, sadece 1 metre küpüyle 7 dekar alanın toprak besin ağı ile aşılanması mümkün.

Sıfır atık yaklaşımında “Sürdürülebilirlik ve Kompost Yapımı” ders müfredatına ekleniyor
Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi ve Uygulamalı Bilimler Fakültesi bünyesindeki Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü atıkların doğaya dönüşünde öğrencilerini bilinçlendirmek üzere önemli bir iş birliğine imza attı. Üniversite öğrencileri müfredata eklenen bu yeni ders ile atıkların toprağa geri döndürülmesi konusunda farkındalıklarını artıracak. Konu, BAP- Bilimsel Araştırma Projeleri kapsamına da alınarak yeni projeler geliştirilecek. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Dr. Özge Seçmeler, eğitim açısından konunun önemini şöyle anlattı: “Yaşanan depremler sonucunda yenilenecek şehir planlarının küresel ısınma etkileri göz önünde bulundurularak tamamen eko-kent projeleri olarak değerlendirilmeleri kritik önem taşıyor. Okullarda ve üniversitelerde ekolojik eğitimin yaygınlaşması hatta pratiğe dökülmesi bazı ülkelerde başarıya ulaşan ‘ekolojik şehir planlamasına’ geçişte yerel halkın katkısını artıracak bir etken. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü olarak mutfak atıklarından yenilikçi ürün geliştirme temalı bitirme projelerinde öğrencilerimizden gelen özgün fikirleri daha konsantre bir programlama ile proje bazlı bir dersi müfredata ekliyoruz. Sıfır atık yaklaşımı ile restoranlarda mutfak reçetelerinde değerlendirilemeyen organik atıklarından kompost üretimi ve üretilen kompostun kalitesini de içeren bir dersi müfredata alıyoruz.”

“Atıkların yüzde 99’u dönüştürülebiliyor”
Kompost üretiminin çevresel etkileri üzerine bilimsel araştırma yapan İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Gürel Tekelioğlu da bitkilerin ihtiyacı olan fosfor, potasyum ve nitrojenin bu yöntemle en iyi şekilde karşılanabildiğine işaret etti. Atıkların %99 gibi yüksek bir oranla dönüştürülebildiğini kaydeden Dr. Tekelioğlu, “Güvenli ve tutarlı şekilde toprak yapısı korunuyor. Bokashi Kompost ile beslenmiş toprakta haşere ve sinek oluşumu da engelleniyor. Çölde domates bile yetiştirebilirsiniz” dedi.

“Bitki, güneş enerjisinden yüzde 20 daha fazla yararlanıyor”
İşletmeci ve yönetici şef adaylarının mutfaklarını çok daha verimli yönetmelerini hedefleyen programın ilk dersi ise Dr. Semra Kaymak’ın katıldığı uygulamalı “Bokashi Kompost” yapımıyla gerçekleştirildi. İsviçre Basel’de yaşayan Dr. Semra Kaymak, İsviçre’de her kantonda kompost üretim merkezleri olduğuna dikkat çekerek, “Orada evlerde bu sayede hiç atık oluşmaz, mutlaka toprağa döner.” bilgisini verdi. Verimli tarım üretimi konusunda uzman bir isim olan Dr. Semra Kaymak, “Başta Antalya olmak üzere pek üreticiye bu eğitimleri veriyoruz. Kompost malzeme ile beslenmiş toprakta yetişen bitki, güneş enerjisinden yüzde 20 daha fazla yararlanıyor. Sıfır atık ile iklimin korunmasına evde başlanır. Toprak, pestisit ve mineral gübre üretimi ve taşınmasından kaynaklanan karbondioksit emisyonlarını azaltır” diye konuştu.
Kompostun faydalarını sıralayan Dr. Semra Kaymak, “Toprağın organik kısmı yüzde 0,5 -1,5 arasındadır. Kompost yaparak toprağa verdiğimizde toprağın organik kısmını artırmış oluyoruz. Böylece hem organik atıklar değerlendirilmiş oluyor hem de toprağın kalitesi ve verimliliği artırılıyor ve nefes alması sağlanıyor. Toprak, bu sayede buharlaşmayı azaltarak daha fazla nem tutar, fazla suyu çekerek erozyonu da önler. 1 hektar alanda toprağın karbon oranını yüzde 1 arttırarak, 170 ton fazladan su tutulmasını sağlayabilirsiniz” dedi. Ayrıca cüzdanınız için de fayda sağlar; ticari gübreler, toprak düzenleyiciler ve böcek ilaçlarından tasarruf edilir” bilgilerini verdi.

“Bitkiler, kimyasal gübrenin ancak yüzde 18-45’i kullanabiliyor”
Tarımda en büyük kayıplardan birinin inorganik gübrelemede olduğuna dikkat çeken Dr. Semra Kaymak’a göre, kompost neredeyse her yerde kimyasal gübrelerin yerini alabilir. Böylece suni gübre üretimi, uygulanması ve çevresel zararları önlenmiş olur. Kaymak, “Kimyasal gübre kullanıldığında ancak yüzde 18-45’i bitkiler tarafından kullanabiliyor. Geri kalanı yağmur ile yeraltı sularına taşınır veya atmosfere karışır ve kirliliğe sebep olur. Oysa doğal kompostlar, tarım ilaçlarıyla toprağa sızan pestisitlerin etkisini bile azaltıyor. Topraktaki toksinleri etkisiz hala getirir. Toprağın PH dengesini sağlar.” dedi. Kaymak, her türlü mutfak atığının değerlendirildiği Bokashi’nin Japoncada fermente organizma anlamına geldiğini belirterek, “Organik atıkların yararlı doğal mikroorganizmalarla bir anlamda turşulaştırılması, uygulaması en kolay ve ucuz yöntem. Zannedildiğinin aksine hiçbir kötü koku yapmaz. Bu sayede evdeki saksılarınızda ya da balkonda yapacağınız üretimlerde yüksek verim elde etmiş olursunuz. Tam fermentasyonu toprağa gömüldükten sonra olur. 2 hafta sonra bu toprakta her türlü bitki, çiçek ya da domateslerinizi yetiştirmeye başlayabilirsiniz. Evdeki saksılarınızda doğal gübre olarak kullanabilirsiniz” değerlendirmelerini yaptı.

Dr. Semra Kaymak evde Bokashi yapmanın basit yöntemini de paylaştı:
“Bunun için üretilmiş alt tarafı delikli ve musluklu özel kutulardan temin edilebilir ya da evinizdeki 2 kovayı üst üste oturtularak içte kalan kutunun altı su akışına izin verecek şekilde delinerek ve iki kutu arasına bir musluk takarak yapılabilirsiniz. En altta ve aralara talaş ya da karton parçaları döşeyin. Vitamin ve mineral çeşitliliğini sağlamak için farklı gıda atıkları kullanılması uygun. Yumurta kabuğu, çay posası, et, kemik, pırasa, şekerli atıklar v.s hepsi küçük parçalara bölünerek kutuya atık çıktıkça atın. Evde de pirinç suyu, süt ve melas ile hazırlanacağı gibi hazır satılan etkili mikroorganizma sıvısı her 5-7 cm’lik atık üzerine yerleştirilen talaş veya karton parçaları üzerine püskürtün. Kova tamamen dolunca 2 hafta kapağını hiç açmadan 21 - 37 derece oda sıcaklığında bekletin. Soğukta fermentasyon gerçekleşmez.12 derece altında mikroorganizma faaliyeti yavaşlar. Kompostun başarılı olduğunu sirke ya da turşu gibi kokmasından anlayabilirsiniz. Üstünde de pamuksu beyaz bir küf oluşması işlemin doğru olduğunu gösterir. Kötü koku veya mor yeşil küf var ise bozulduğunu anlarız. Sonra bahçenizde ya da büyük bir saksıdaki sığ bir toprağa gömün. Üstünü çukurdan çıkan toprak ile kapatın 2 hafta da bu şekilde bekletin. Bokashi kovasının altında biriken sıvıyı da gün aşırı alın. Beklemesi halinde kötü koku yayar hem de bu sıvıyı doğal ve güçlü bir lavoba açıcı olarak kullanabilirsiniz. Bu sıvıyı 50-100 kat sulandırarak evde veya bahçedeki bitki ve çiçeklerinize verebilirsiniz. Aldığınız suyu bekletmeden kullanmalısınız” dedi.