Uluslararası kuruluşlardan sağlanan fonları, terör örgütü PKK’nın amaç ve hedefleri doğrultusunda örgütsel etkinliklerde kullandıkları iddia edilen Göç İzleme Derneği’nin (GÖÇİZDER) 23 üyesinin yargılanmasına başlandı.
Uluslararası kuruluşlardan sağlanan yardım paralarını, silahlı terör örgütü PKK’nın amaç ve hedefleri doğrultusunda örgütsel etkinliklerde kullanılmak üzere örgüte aktardıkları iddia edilen GÖÇİZDER’ in 23 üyesinin yargılanmasına başlandı. İstanbul 26.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, 15 tutuklu sanık ve 4 tutuksuz sanık, avukatları ile birlikte hazır bulundu. Duruşmaya 2 sanık ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.

‘’Orada çalışmak istedim, göç konusuyla da çok ilgiliyimdir’’
Duruşmada bir dönem derneğin başkanlığını yaptığını söyleyen tutuklu sanık Songül Köse, ‘’Suçlamaları kabul etmiyorum. Ben yaşadığımız doğal afetler gibi durumlardan etkilenen biriyim. Bu konuya ilişkin bir şeyler yapmak istediğimi düşündüğüm zaman, kendimi ifade etme şekli olarak bir sivil toplum kuruluşu ön plana çıkıyor. Kadın olduğumdan ve mesleğimden kaynaklı bir sivil toplum kuruluşunda gönüllü çalışmayı da zaten düşünüyordum. Çevremden, arkadaşlarımdan GÖÇİZDER’i duydum, öğrendim ve dernek düşüncelerime de uygun geldi. Bu nedenle burada çalışmak istedim. Hatta o dönemde olağanüstü kongre süreci vardı ve ben de yönetimde aday olmuştum. GÖÇİZDER bir sivil toplum kuruluşudur. Ben orada çalışmak istedim, göç konusuyla da çok ilgiliyimdir. Derneğe gelen paraların tamamı çeşitli proje çalışmalarında kullanılmıştır. Aynı zamanda bu sivil toplum kuruluşu, bağlı olduğu il ve ilçelerin mülki amirlerine bağlı birimler tarafından da denetleniyordur. Benim dernek başkanı olduğum dönem olan 5 Aralık 2019’da da derneğimiz denetlenmişti" diye konuştu. Duruşma sırasında tutuklu sanıklardan İlyas Erdem, rahatsızlandığını dile getirerek mahkeme başkanının izniyle salondan dışarı çıkarıldı.

Davaya Silivri’de devam edilecek
Mahkeme heyeti, sanık Songül Köse’nin savunmasının ardından ara kararını açıkladı. Heyet, sanık ve müdafi sayısını dikkate alarak duruşmanın 14 ve 15 Aralık 2022 tarihlerinde saat 10.00’da Silivri 2 nolu duruşma salonunda devam edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 331 sayfalık iddianamede, PKK/KCK terör örgütüyle bağlantılı olduğu gerekçesiyle OHAL kararları kapsamında kapatılan İstanbul GÖÇ-DER’ in (Göç Edenler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği) yerine 2018 yılı içerisinde PKK/KCK terör örgütü KCK/TDÖ Sosyal Alan ve Kurumlar Koordinasyonu yapılanmasına bağlı olarak faaliyet gösteren Göç İzleme Derneği’nin (GÖÇİZDER) kurulduğu aktarıldı.
Derneğin amacının ülkemizi uluslararası arenada zor duruma düşürmek olduğu belirtildi
Hazırlanan iddianamede, Göç İzleme Derneği’nin (GÖÇİZDER) asıl amacının PKK/KCK terör örgütü güdümünde faaliyet yürüten, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinden yaşanan göçlerin sözde Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından yapılan baskı ve zulümler nedeniyle olduğunu savunan, bu söylemi PKK/KCK terör örgütünün ideolojisini empoze etmek amacıyla, propaganda aracı olarak kullanan, göç eden aileleri sözde yardım ve dayanışma adı altında devlet aleyhine kışkırtan, ayrıca örgütün göç eden ailelerinin yanında olduğu imajı vererek PKK/KCK terör örgütüne müzahir tabanın örgüte bağlılığını arttırmaya çalışan, göç eden ailelerin örgütün etrafında kenetlenmesini sağlamayı amaç edinen ve belirtilen faaliyetler üzerinden ajitasyon yaparak ülkemizi uluslararası arenada zor duruma düşürmek olduğu kaydedildi.
Maddi yardımın deneyimli örgüt mensuplarının finansmanında kullanıldığı aktarıldı
İddianamede, Göç İzleme Derneği’nin (GÖÇİZDER) PKK/KCK terör örgütü Avrupa çatı yapılanması Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi (KCDK-E) baskısı/ikili ilişkileri sayesinde ülkemizde faaliyete geçirmek üzeri sundukları projelerin Avrupa Birliğince kabul gördüğü ve belirtilen derneğe bu projelerde kullanılmak üzere yüksek meblağlarda döviz yardımında bulunulduğu, ayrıca dernek içerisinde faaliyet gösteren sözde yurtsever şahısların ise projeler üzerinden gelen maddi yardımı sözde mağdur olarak belirledikleri şahıslara yardım yapıldığı şeklinde göstererek şahıslar üzerinden PKK/KCK terör örgütü adına ülkemizde eylem veya etkinlik talimatı veren örgüt tarafından kadro olarak tabir edilen deneyimli örgüt mensuplarının finansmanında kullandığı da aktarıldı.
Avrupa Birliği’nden alınan hibelerin masraf, fatura, banka hesap hareketleri üzerinden üyelerine ve anlaşılan kurumlara aktardıktan sonra akabinde üye ve kurumlardan bağış adı altında tekrardan derneğin amaç ve hedefleri doğrultusunda şahıslar üzerinden aktarımının yapıldığı anlatılan iddianamede, dernek üye ve yöneticilerinin dernek binasının bir yıllık kira bedelinin ödenmesi ve ertesi gün dernek binasının satın alınması ve paravan şirket kurarak masraf ödemesi yapılması gibi muvazaalı işlemlerle paranın iz kaybının gerçekleştirildiği kaydedildi.
Hazırlanan iddianamede, 23 şüpheli hakkında ‘terör örgütü propagandası yapmak’ ve ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçlarından 7 yıl 6 aydan 22 yıl 6 aya kadar değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.