Moda Tasarımcısı Jinda Yaşar farklı illerde belirledikleri çocuklara, okullara ve camilere yardımlar yaparak iyiliklerin paylaştıkça çoğaldığını ve büyüdüğünü belirtti.

Farklı kuruluşlara yaptığı yardımlarla tanınan moda tasarımcı Jinda Yaşar, iyiliklere yönelerek başarılı adımlar attığını söyleyerek, “İyilik paylaştıkça çoğalır. Antalya bölgesine taşınmadan önce İstanbul’da yaptığım gibi burada da aynı şekilde sosyal yardımları yapmayı ihmal etmiyorum” dedi.

24 yaşındaki tasarımcı farklı illerde belirledikleri okullar, camiler çocuklarla alakalı eksiklerini gidererek insanlara yardımcı olmaya çalışıp bir mutluluk için gayret gösterdiğini vurguladı.

Antalya Kumluca bölgesinde JY Tasarım şirketi kuran ve tasarımlardan da elde ettiği gelirlerden yardıma muhtaç çocuklara destek olduğunu anlatan Jinda Yaşar, “Antalya bölgesine taşınmadan önce İstanbul’da yaptığım gibi burada da aynı şekilde sosyal yardımları yapmayı ihmal etmiyorum. İş dünyasına girdiğim zaman ülkemizi kasıp kavuran pandemi dönemiydi, insanlar iş yeri kapatıyordu ekonomi kötüydü ama bir işi başarmanın ilk adımı insanın kendine güvenmesi ve cesaretidir. Kendime güvenim tam ve eşimin de büyük desteği ile cesaretimi kazanıp iş hayatına atıldım. Çok zorlu bir dönemdi, ama Allahü Teala’nın izni ile başarıya ulaştım ve yaşamım devam ettikçe başarılı adımlar atmaya devam edeceğim” dedi.

“İyilikler paylaşıldıkça çoğalır ve büyür”
Yardımsever İş kadını ve moda tasarımcısı Yaşar ilk önceliğinin eğitim ve eğitim kurumları olduğuna değinerek, “Toplumda bir çok hastalık adı olup da benim gözümde özel çocuklarımız da benim yardım ettiğim kişiler arasındadır. Bu yanlış anlaşılmasın şehit ve gazi aileleri de yanında olmaya çalıştığım kişilerdir çünkü bizlerin bu toprak üzerinde bu denli rahat yaşamamızı sağladıkları için kendimi borçlu hissediyorum. Bu borcu ömrüm boyunca ödemeye gayret edeceğim, şehitlerimizi rahmetle anar gazilerimize acil şifalar dilerim” diye konuştu.

“Çıplaklık moda değildir”
Öte yandan iş hayatıyla ilgili konuşan Yaşar, modayla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yaşar, “Tasarım alanın da bir çok modacı (tasarımcı) topluma bir kumaş parçası ile çıplaklığı moda haline getirip bunu bu şekilde lanse ettirirken aslında ben çıplaklığın moda olmadığını, modanın manken fiziği ile değil de bir kumaşın yeri geldiğinde zariflik, yeri geldiğinde muhafazakarlık olduğunu her insanın o tasarımı giydiğinde asil ve kaliteli duruşunu göstermek istiyorum. Hayattaki tüm başarılarımı aileme yani eşime ve oğluma borçluyum. Çünkü ben bu kadar işi genç yaşımda onların desteği ve arkamda duruşu ile başardım. Genç bayanlar toplumda eş olur, anne olur, yardımsever olur savaş olduğunda ninelerimiz gibi sırtında mermide taşır bunları yapabilmek için insana ilk önce devletçilik sonrasında milliyetçilik ve güven lazım” şeklinde konuştu.