Kaynakların sınırlı olduğu ve gıda endüstrisinin çevresel etkisinin artmaya devam ettiği gerçeği göz önünde bulundurularak yeni gıdaların yavaş yavaş süpermarket raflarında yerini alacağı düşünülüyor. Konuyla ilgili Dr. Öğretim Üyesi Ayla Ünver Alçay açıklamalarda bulundu.
Dünyadaki her dokuz kişiden biri yetersiz beslenmeden muzdarip ve bu artan sorunla yüzleşmek ve üstesinden gelmek için yeni gıda seçeneklerinin araştırılması gerekiyor. Tarıma uygun arazilerin çoğunun hali hazırda ekiliyor olması nedeniyle daha yüksek verim elde edilmesinin zorlu bir süreç olacağını belirten İstanbul Aydın Üniversitesi Gıda Teknolojisi Program Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Ayla Ünver Alçay, “Geleneksel gıda sistemine karşı yeni arayışlar ortaya çıktı. Gıda olarak kullanılmayan ürünlerin gıda olarak kullanılabilir hale getirilmesi, gıda atıklarının değerlendirilmesi, bazı mikroorganizmaları bol miktarda üretip besin maddesi olarak kullanılması, biyofermantasyon teknolojisi ile selülozdan gıda üretimi, farklı mikrobiyal kaynaklardan protein üretimi çok yakında karşımıza çıkabilir” dedi.
Yosunlar beslenmede önemli hale gelecek
Çok yakın bir gelecekte yosunlar, tek hücre proteini, yabani tahıllar ve sahte tahıllar, genetiği değiştirilmiş gıdalar, yenilebilir gıda ambalajları, kaktüsler, nanogıdalar, bitki bazlı sütlerin beslenmede yaygın olarak kullanılabileceğini ifade eden Dr. Alçay, “Bilinen yaklaşık 10 bin farklı deniz yosunu türü vardır ve bunların çoğu yenilebilir. Dünyanın çeşitli yerlerinde binlerce yıldır gıda olarak tüketilmektedirler. Taze, fermente edilmiş, kurutulmuş veya dondurulmuş şekilde, bütün olarak veya farklı boyutlarda pul, granül veya toz halinde öğütülerek, gıda olarak veya hazırlanmış gıdaların içeriği olarak tüketilebilirler. Algler ve diğer deniz besin kaynakları, özellikle geleneksel tarım uygulamaları nedeniyle topraktaki besin maddelerinin tükenmesiyle birlikte daha bol hale gelecektir. Algler, ekilebilir araziye ihtiyaç duymamaları ve minimum besin maddesiyle büyüyebilmeleri nedeniyle geleneksel mahsullere iyi bir alternatif sağlayabilir” açıklamasını yaptı.
Yüksek protein kaynağı tek hücreliler
Tek hücre proteini, genetiği değiştirilmiş gıdalar, yabani tahıllar ve sahte tahılların besin maddesi olarak besin maddesi olarak kullanılabileceğini belirten Dr. Alçay, “Tek hücre proteini insan gıdası veya hayvan yemi olarak kullanılan, fermantasyon yoluyla üretilen, alg, bakteri, küf veya maya gibi mikroorganizmaların ölü ve kurutulmuş formlarını ifade eder. Yüksek protein içeriğinden dolayı tarımsal kökenli proteinlere alternatif bir kaynak olarak dikkat çekmektedir” şeklinde konuştu.
Yabani tahıllar ve sahte tahıllar
Dr. Alçay sözlerini şöyle sürdürdü:
“Buğdayı çeşitlendirmek veya alternatifiyle değiştirmenin sağlık ve çevre üzerine olumlu etkileri olacaktır. Önümüzdeki yıllarda muhtemelen kullandığımız tahıllar, sahte tahıllarla yer değiştirecektir. Kinoa, amaranth, karabuğday, kavuzlu buğday, yabani pirinç, parmak darı, fonio ve Horasan buğdayı bunların arasında sayılabilir. Karabuğday, kinoa ve amaranth tahıl değil tohumdur ve sahte tahıllar adı verilen kategoridedirler. GDO gıdaların bazı yaygın örnekleri arasında tatlı mısır, pirinç, patates, peynir, domates, somon bulunur. Doğal kabul edilmemesi ve potansiyel olarak güvensiz olduğu düşünülmesi nedeniyle GDO’lu ürünler genellikle tüketici tarafından kabul edilebilir bulunmamıştır.”
Kaktüs, nanogıdalar, bitki bazlı süt gibi gıdaların çok yakında daha yaygın olarak beslenmede kullanılacağını ifade eden Dr. Alçay, herkesin sağlıklı beslenebilmesi için küresel gıda üretimin artması gerektiğini söyleyerek “Fonksiyonel gıdaların da günümüzün ve geleceğin gıdaları arasında pazarda yer alacağı ön görülmektedir. Sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik söz konusu olduğunda küçük değişiklikler büyük fark oluşturabilir” dedi.