Yoğun kentleşmenin bir sonucu olarak ortaya çıkan yüksek binalarda kullanılan asansörler, günlük yaşantının önemli araçlarından biri haline geldi. Her gün milyonlarca insan güvenli olduğunu düşünerek bu asansörleri kullanıyor. Günümüzde artık asansör olmayan bir bina düşünülemediği gibi arızalı olması halinde de yaşamı gerçekten zorlaştırılıyor. Altınbaş Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulama ve Araştırma Merkezi (İSGAM) Müdürü Dr. Serdar Ay, asansörlerin faal ve güvenli olmasının büyük önem taşıdığını belirterek, önemli bilgiler paylaştı. Serdar Ay ayrıca asansör kazalarının yüzde 74’ünün kullanıcı hatası olduğunu belirtti.

Türkiye asansör istatistiği
Dr. Serdar Ay, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2022 yılında yayımlanan Asansör Sektör Raporuna göre, ülkemizde toplamda yaklaşık olarak 800.000 asansör hizmet verdiğini, bu rakamın günümüzde 1 milyona yaklaştığını ifade etti. Bu rakamın 2012 verilerine göre 101.254 olduğu düşünüldüğünde artan asansör hacmi dikkat çekici. Kamuoyuna yansıyan ölümlü ve yaralanmalı kaza haberleri de aslında periyodik bakımların hayati önemini hatırlatıyor. Asansörlerin ilgili standartlara göre imal edilerek, montajlarının yapılması gerektiği, talimatlar çerçevesinde işletilerek, periyodik bakım ve kontrollerinin zamanında ve aksaksız yapılması gerektiğini kaydetti.

Asansör kazalarının yüzde 26’sı ise işçi kazası niteliğinde
Altınbaş Üniversitesinden Dr. Serdar Ay, asansör kazalarının “Kullanıcı Kazası” ve “İşçi Kazası” olarak ikiye ayrıldığına dikkat çekerek, bu konuda herkesin belirli bir bilgiye sahip olması gerektiğini söyledi. Zira Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği “AYSAD” tarafından hazırlanan “Türkiye’de 2010-2020 Yılları Arasında Meydana Gelen Asansör Kazaları Raporu” verilerine göre kazaların yüzde 74’ü kullanıcı, yüzde 26’sı ise işçi kazası sınıfında değerlendiriliyor.
İş kazaları kapsamında gerçekleşen kazaları inceleyen Dr. Serdar Ay; ağırlıklı olarak asansör boşluğuna düşme, sıkışma ve ezilme, asansör düşmesi, kabin ile birlikte düşme, elektrik ile ilgili kazalar, cisim düşmesi ve makine/ekipman kaynaklı kazalar olduğuna işaret etti.

Yaygın olarak karşılaşılan kullanıcı kazalarına da değinen Dr. Serdar kullanıcıların dikkat etmesi gerekenleri 5 madde de sıraladı.
Kabin katta yokken kat kapısının açılması sonucunda kuyuya/asansör boşluğuna düşme kazalarının önlenebilmesi için öncelikle asansöre binerken acele edilmemeli, asansöre kontrollü binilmelidir.
Kabin kapısı olmayan asansörlerde, kabin hareket halinde iken kabin ile kuyu duvarı arasında sıkışmalar sonucu oluşan kazaların önlenebilmesi için özellikle iş yeri olarak değil de yerleşim amaçlı kullanılan binalarda kabin kapısı olan asansörler tercih edilmelidir.
Asansör kapılarının arasında sıkışma sonucu oluşan kazaların önlenebilmesi için asansörden inerken acele edilmemeli, kapılar kontrol edilerek inilmelidir.
Asansörlerin aşırı ağırlık taşıması sonucunda oluşan kazaların önlenebilmesi için müsaade edilen ağırlık ve/veya kişi miktarına göre asansörler kullanılmalıdır.
Asansörlerde şakalaşmamalı, sigara içilmemeli ve eşyalar emniyete alınarak taşınmalıdır.

Dr. Serdar Ay son olarak, deprem kuşağında olan bir coğrafyada yaşadığımız gerçeğini hatırlatarak vatandaşları, deprem ve yangın durumlarında asansör kullanmamaları konusunda uyardı. Ayrıca doğrudan asansör kazaları ile ilgili olmasa da bulaşıcı hastalık tehlikesine karşı önlem olarak, asansörlerde sosyal mesafeye dikkat edilmesi gerektiği belirtti.
Asansörlerin periyodik bakım ve kontrollerinin A tipi muayene kuruluşunca yapılması gerektiğini vurgulayan Altınbaş Üniversitesinden Dr. Serdar Ay, yapılan değerlendirmeye göre asansöre, kusur durumunu gösteren bilgi etiketlerinin kabin içerisindeki kullanıcıların rahatlıkla görebileceği şekilde kumanda panelinin etrafında en uygun yere ve ana durakta yer alan dış çağrı kumanda panelinin yanına veya durak kapısı kasasının üzerine iliştirilmesi gerektiğini dile getirdi.