-AZERBAYCAN HALKININ ERDOĞAN’A SEVGİSİ BAMBAŞKA
-AZERBAYCANLI GAZETECİ VASİF HASANLI;
-“BUGÜN AZERBAYCAN HALKI, ENDİ EVLET BAŞKANIYLA BİRLİKTE TÜRKİYE CUMHURBAŞKANI'NI LİDERLERİ OLARAK KABUL ETMEKTEDİR”
- “BİZE SONUNA KADAR SAVAŞMA VE TOPRAKLARIMIZI ÖZGÜRLEŞTİRME GÜCÜ VEREN, SAYIN ERDOĞAN'IN DESTEĞİYDİ”
Azerbaycan Demokrat İnternet Sitesi Genel Yayın Yönetmeni Vasif Hasanlı, Türkiye-Azerbaycan ilişkileri, Karabağ Zaferi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’n katkısı, Azerbaycan halkının Erdoğan’a olan sevgisi ve Türkiye-Azerbaycan Ortak Medya Platformu konularında açıklamalarda bulundu. Vasif Hasanlı, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişkilerin 2012 yılında yapılan enerji sektöründeki anlaşma sonrasında hızlı bir ilerleme dönemine girdiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sevgisinin Azerbaycan’da çok farklı olduğunu belirterek 44 gün süren Vatan Savaşı’na vermiş olduğu desteği Azerbaycan halkının unutmadığını belirtti.
“AZERBAYCAN HALKININ SAYIN ERDOĞAN’A SEVGİSİ BAMBAŞKA”
Azerbaycan halkının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı çok sevdiğini belirten Vasif Hasanlı,” Azerbaycan halkı Türkiye'yi ve onun liderlerini her zaman sevmiştir. Ancak, Sayın Erdoğan'ın sevgisi bambaşka. Çünkü Sayın Erdoğan, Türkiye'nin önceki liderlerinden farklı olarak Azerbaycan'ı ve halkımızı her zaman desteklemiştir. 44 günlük Vatan Savaşı bunun açık bir kanıtıdır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın savaş sırasında ve sonrasında gösterdiği kararlı duruş, Azerbaycan'a koşulsuz desteği, Azerbaycan halkının Türk Lidere olan sevgisini daha da artırdı. Bugün bile Azerbaycan halkı, kendi devlet başkanıyla birlikte Türkiye Cumhurbaşkanı'nı liderleri olarak kabul etmektedir” dedi.
“SAYIN ERDOĞAN’IN KARABAĞ ZAFERİNE KATKISI BÜYÜK BİR COŞKUYLA KARŞILANDI”
Vasif Hasanlı,” Bildiğiniz gibi Sayın Erdoğan'ın Karabağ Zaferi’ne katkısı Azerbaycan'da büyük bir coşkuyla karşılandı. Çünkü dediğimiz gibi 30 yıl boyunca Ermenistan yandaşları, bizim bir hak savaşı yapmamıza ve topraklarımızı özgürleştirmemize izin vermediler. Biz savaştan korkmuyorduk, savaşı eksik bitirmekten korkuyorduk. Bize sonuna kadar savaşma ve topraklarımızı özgürleştirme gücü veren, Sayın Erdoğan'ın desteğiydi. Azerbaycan halkı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın desteğini asla unutmayacaktır” dedi.
“AZERBAYCAN BAYRAĞI’NIN DALGALANDIĞI HER YERDE TÜRK BAYRAĞI’NI GÖREBİLİRSİNİZ”
Türk sevgisinin dedelerinden miras olarak kaldığını belirten Vasif Hasanlı,” Sovyetler Birliği Dönemi’nde bizim eski neslimiz radyoda hep Türk kanallarını arıyor, kardeş Türkiye'den bir ipucu bulmaya çalışıyordu. En sert Sovyet cezaları bile bu sevgiyi azaltmadı. Türkiye sevgisi babalarımızdan, dedelerimizden miras kaldı ve hep öyle kalacak. Bu kardeşlik ve dostluk Azerbaycan sokaklarında her yerdedir. Bugün Azerbaycan Bayrağı’nın dalgalandığı her yerde Türk Bayrağı’nı da görebilirsiniz” dedi.
“TÜRKİYE’NİN SİYASİ DESTEĞİ SAYESİNDE AZERBAYCAN KARABAĞ’DA TOPRAKLARINI ÖZGÜRLEŞTİRMİŞTİR”
Türkiye Azerbaycan ilişkilerinin 2012 yılından itibaren hızlandığını belirten Hasanlı” Türkiye ve Azerbaycan kardeş devletlerdir ve tarih boyunca böyle olmuştur ve olacaktır. Nadir durumlarda, iki devlet arasında anlaşmazlıklar ve yanlış anlaşılmalar oldu, ancak aynı millet olduğumuz için bu tür sorunlar kısa sürede geride kaldı ve kardeşliğimiz daha da güçlendi. Bence iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi veya zayıflaması tartışma konusu olamaz. Burada iki ülke arasındaki ilişkilerden bahsedebiliriz. İlişkilerin daha hızlı gelişmeye başladığı 2012 tarihini alabiliriz. Bu tarihte Türkiye ve Azerbaycan enerji sektöründe büyük bir anlaşmaya vardı ve hatta bu anlaşmanın bölgenin ve genel olarak Avrupa'nın enerji haritası üzerinde önemli bir etkisi olduğunu söyleyebilirim. İki ülke arasındaki ticaret hacmi arttı ve karşılıklı yatırımlar arttı. İki ülke, karşılıklı ilişkileri daha da geliştirmenin yanı sıra, diğer Türk devletlerinin birliğini sağlamak için önemli çalışmalar yapıldı. Temmuz 2020'de Ermenistan'ın Tovuz yönünde yaptığı provokasyon sırasında Türkiye, tutumunu açıkça ortaya koyarak Azerbaycan'a olan desteğini hem bölge ülkelerine hem de dünyaya ilan etmiştir. Ardından, o yılın Eylül ayında Azerbaycan 44 gün süren Vatan Savaşı'na başladı. Bu hem tarihsel hem de politik olarak hassas bir noktaydı. 30 yıldır saldırganlık politikasını destekleyen Ermenistan yandaşlarının Azerbaycan'a karşı cephe alma riski çok yüksekti. Savaşın ilk gününde Türkiye'nin tutumu, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi desteği bu tehdidi engelledi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev her zaman Türkiye'nin siyasi desteğinin Vatan Savaşı'nda belirleyici bir rol oynadığını söyledi. Bu siyasi destek sayesinde Azerbaycan 30 yıldan sonra Ermenistan ile baş başa kalabilmiş, düşmanın kafasına yumruk atmış ve topraklarını özgürleştirmiştir” dedi.
“TÜRK TELEVİZYONLARI VE GAZETECİLERİ CEPHEDE BİZİMLE OMUZ OMUZA SAVAŞTI”
Vasif Hasanlı,” Bildiğiniz gibi 44 günlük savaşta kardeş Türkiye enformasyon alanında Azerbaycan'a büyük destek verdi. Türk televizyonları ve gazetecileri bu cephede bizimle omuz omuza savaştı. Bu, iki ülkenin medya alanındaki ortak faaliyetlerini daha da teşvik ediyor. Şuşa Deklarasyonu medya alanındaki koordineli faaliyetleri de yansıtmaktadır. Bu doğrultuda pratik adımlar atılmakta, hatta Bakü ve Ankara'nın girişimiyle Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde Medya Koordinasyon Merkezi kurulmuştur. Türk medyası ile ortak faaliyetler Azerbaycan medyasının gelişimi için önemlidir. Azerbaycan medyasında Türk medya modelinin uygulanmasını zaten görünüyor. Bu hem medya kuruluşlarının faaliyetlerine hem de medyada düzenleyici bir rol oynayan devlet kurumlarının çalışmalarına yansımaktadır. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu konuda çok net bir açıklama yaparak, "Sosyal medya demokrasi için büyük bir tehdittir" dedi. Gerçekten de yanlış bilgi, bir ulusal güvenlik meselesi olmaktan çıkıp küresel bir güvenlik meselesi haline geldi. Etkin bir kontrol mekanizmasının yokluğunda bu kanallarda dolaşan raporlar nedeniyle milyonlarca hayat kaybedilmektedir. Azerbaycan bu alandaki mevcut eksiklikleri ve tehditleri ortadan kaldırmak için uygun adımları atmaya başlamıştır. Azerbaycan'da "Yeni Medya Kanunu" hazırlandı. Bu Kanun kardeş Türkiye'nin medya modeline dayanmaktadır. Hem Türkiye'nin hem de Azerbaycan'ın yakında yasal düzenlemeleri yasal zeminde uygulayabileceklerini ve gerçeklerin yalanlarla örtbas edilmesine izin verilmeyeceğini düşünüyorum. Bu anlamda, Sayın Erdoğan'ın son açıklamaları, Azerbaycan ve Türk medyasının ortak faaliyetlerinin önemini vurgulamaktadır. İki kardeş ülkenin medya alanında deneyim alışverişinde bulunarak dünya bilgi alanına daha profesyonel bir şekilde girebileceklerini düşünüyorum. Medya üzerinden bilgi savaşında kamuoyunu manipüle etmeye ve ulusal çıkarlarımızı savunmaya yönelik girişimlerin önüne geçebileceğiz. Çünkü bizi bizden başka koruyacak kimse yoktur” dedi.
