Kendi telefonum ile çektiğim, gözü dönmüş bu FETÖ'cü şerefsizlerin neler yaptığını sizlerle bir kez daha paylaşmak istedim.
Tarih :15 Temmuz 2016
Yer : Şekerpınar Kavşağı-Çamlıca Gişeleri arası
Olay şu şekilde gelişti:
Beyoğlu Belediyesi’nde çalışıyordum. Hafta sonu programı olarak Kefken Çevre ve Yaz Kampı’mızda yapılacak bir etkinlik için gençlerle birlikte kamp programında bulunuyorduk.
FETÖ’cü teröristlerin ülkemizi ele geçirme girişimini duyar duymaz ilçemiz Beyoğlu’nda gerçekleşeceğini düşündüğümüz darbe girişimine karşı koymak ve Belediye binamıza sahip çıkmak için Başkan Yardımcımız Şerife Taşbaşı ve Yahyakahya Muhtarımız Ömer Avcu ile birlikte araçla Kefken’den hemen yola koyulduk. Saat 01:00 sularında Şekerpınar kavşağına geldik. Trafik tamamen durmuş, herkes bizim gibi ne olur merakıyla araçlarından inip etrafına bakıyordu. Bende arkadaşım Ömer ile birlikte aracımızdan indik. Yolun emniyet şeridinde 3 askeri otobüs sağ şeridi zorlayarak ilerlemeye çalışırken, otobüsün yanına gittik ve “siz nereye gidiyorsunuz?” diyerek diğer vatandaşlarımızla birlikte otobüsü durdurduk.
Otobüs ağzına kadar dolu ve başlarında 3-4 tane rütbeli asker görünüyordu. Bunları geri dönmeleri konusunda ikna etmeye çalıştık ama nafile. Bizde askerlik yaptık. Böylesini hiç görmedim. Ne dediysek, ne yaptıysak ikna edemedik. Bu sefer siz asker değilsiniz? Kimsiniz? Sizi buraya kim gönderdi? Nereye gidiyorsunuz? sorularını sorduk. Çıkarın kimliklerinizi demeye kalmadan bir üst teğmen çıldırmışçasına ateş ederek otobüsten aşağı indi. Biz geri çekilmeyince silahı başımıza doğrulttu ve vurmakla tehdit etti. Sürekli havaya ateş açan sözde komutan kenarda duran bir vatandaşımızın bacağına ateş ederek yaraladı.
Gazetecilik refleksi olsa gerek, o ara nasıl oldu bilemiyorum ama cep telefonumun video kaydını açmışım.
Asker görünümlü bu teröristler, bir taraftan havaya ateş açıyor, diğer taraftan ise çıldırmışçasına başımıza silah dayayıp bizi ölümle tehdit ediyordu. Bir ara tamamen tesadüf, Beyoğlu’nda ikamet eden Alucralı Hemşehrim Ali Erilli abimizin “yediğiniz lokmalar haram olsun. Size hakkımı helal etmiyorum” dediğini duydum. Ali beyle birlikte başkan yardımcımız Şerife Taşbaşı ve Ömer Avcu ile olay yerinden, Beyoğlu’na ulaşmak için uzaklaştık. Millet cephesine karıştık. Milletçe yazılan destanda birer harf olduk. Bizi ölümle korkutanları müebbet cezaya mahkum ettik.
Gözleri dönmüş, ihanet çetesi her şeyi doğru hesap etmişlerdi. Ama, hesap edemedikleri bir şey vardı:
Bu milletin Başkomutana olan sevgisi ve bağlılığı.
Başkomutanımız bütün haşmetiyle meydandaydı. Biz de onunlaydık. Aslanlar kükredi, Çakallar kaçacak delik aradı...
...
Tüm şehitlerimize Allahtan rahmet, yaralılarımıza acil şifa diliyorum
Haberin Videosu : İlhan Çabukol'un kamerasından 15 Temmuz gecesi videojs.options.flash.swf = "../files/player/video-js.swf";
To view this video please enable JavaScript, and consider upgrading to a web browser that supports HTML5 video
