Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet
Misbah Demircan, A Haber Televizyonunda Selin Ongun'un canlı olarak
sunduğu "Bi Sormak Lazım" programına konuk oldu. Demircan, programın ilk
bölümünde, Beyoğlunda yaşanan Gezi Parkı eylemlerini tüm ayrıntılarıyla değerlendirdi.
İkinci bölümde izleyiciden gelecek sorulara cevaplayacakken, reklam arasında
devam eden diyalog, Televizyonun canlı yayına bağlanmasıyla da devam etti. Canlı
yayının başladığını bildirmeyen Ongun, tekrar bundan sonra ne olacak
sorusu üzerine, bu sorunun tekrardan sorulmasının anlamsız olduğunu reklam
arası bir konuşma olarak değerlendiren Demircan, konuyla ilgili Boğaziçi Gündem Gazetesi'ne şunları
söyledi. Katıldığım programda reklam arasında da devam eden tartışma
sırasında canlı yayının başladığını fark etmedim. Eylem romantizmi, provokatör
ve Molotofculara karşı gösterilen hoşgörünün, Beyoğlu'ndan esirgenmesi
karşısında dondum kaldım. Şaşırdım, afalladım... Gayri ihtiyari kullandığım
yayında mıyız? ifadesi ve şaşırma anı sosyal medyada büyük gündem oldu. Hem
kendime güldüm, hem duruma güldüm dedi.
Beyoğlu Belediye Başkanı
Ahmet Misbah Demircan, ahmetmisbahdemircan.org internet sayfasından şu
açıklamaları yaptı.
- Gezi Parkı eylemleri 31 Mayıs'ta kimsenin
arzu etmediği bir güvenlik müdahalesi ile başladı.
-
Çevreyi seven, şiddete karşı duyarlılığı olan vatandaşlarımız, parktaki
eylemcilere destek için Taksim'e yöneldiler.
-Özellikle sosyal medyada yayılan bir takım
asılsız haberler, bir şiddet sarmalının oluşmasına neden oldu.
-Ülkenin
her köşesinde, insanlarımız demokratik duyarlılıklarını dile getirmek için
sokağa, meydana indiler.
-Bir vatandaş olarak eylemleri iki ana başlık
altında değerlendirdim. Birincisi, günlük yaşam, vandalizm, güvenlik, temizlik,
turizm, esnaf, şehir ekonomisi,
-İkincisi,
ulusal ve uluslararası siyaset, usul ve nesil tartışmaları, Türkiye'nin gelişim
trendi, eylemlerin oluşu, provokasyonlar, polis müdahalesi, demokrasi vs...
-Cumhurbaşkanımız, başbakanımız, başbakan
vekilimiz ikinci başlık altındaki konularda, hayatın yeniden akışını sağlamak
için insiyatif aldılar.
-Bir
belediye başkanı olarak, şehir hayatını normale döndürmeyi birinci önceliğim
kabul ettim.
-Hayatını Beyoğlu'nda idame ettirenler, 250
bin vatandaşımız, esnafımız ve misafirlerimiz olan turistlerin talepleri de bu
yöndeydi.
-Üzülerek
ifade ediyorum, eylem neticesinde, Beyoğlu'nda duran hayat, şehrin, esnafın ve
vatandaşın zararları, eylemi savunanları hiç ilgilendirmedi.
-17 gün boyunca, Gezi Parkı çevresindeki çöp
toplanması dahil olmak üzere rutin şehircilik hizmetlerini sürdürmeye çalıştık.
-Bölgede
bulunan esnaflarımız, eylemlerden çok mağdur oldular. Bu mağduriyeti defaatle
hem doğrudan, hem de dolaylı olarak kamuoyuna ilettiler.
-Taksim Meydanı'na çıkan yollar, eylemleri
fırsat bilen Vandalların yaktığı araçlarla trafiği kapatılmış, şehrin nefes
boruları adeta tıkanmıştı.
-Durumu
ifade etmek, hayatı normale döndürmek için, kendi etki alanımızda girişimlerde
bulundum.
-Twitter hesabımdan duyarlı eylemcilere
çağrılar yaptım, bazı eylemcilerle bizzat görüştüm. Bir mesafe alamadım.
-Eylemlerin,
Beyoğlu'ndaki normal hayatı blokladığını, esnafın mağduriyetinin tahammül
edilemeyecek boyutlara geldiğini, televizyon programlarında kamuoyu ile
paylaştım.
-A Haber'de katıldığım programda,
eylem romantizmi ile polise Molotof atanları bile masum gören bir zihniyetle
karşı karşıya kaldım.
-Beyoğlu'nda herkes çok memnun, hayat çok güzel, esnaf eylemlerden
mutluymuş gibi düşünenlerin, hatta bunu misafirlerine dayatanların olduğunu
fark ettim.
-Başbakanımız,
Gezi Parkı'ndaki samimi eylemcilerin temsilcileriyle dün ve önceki gün uzun
değerlendirmeler yaptı.
-Demokrasi adına büyük kazanım olan bu
değerlendirme ve alınan kararların Türkiye'ye hayır getireceğine inanıyorum.
-Dört
vatan evladının eylemlerin altında kalarak yaşamını yitirdiğini hiç birimiz
hafızamızdan çıkarmamalıyız.
-Eylemciler arasına yuvalanan Vandallar,
kaldırımlarımızı, esnafımızın camını çerçevesini, yollarımızı, fidan
saksılarımızı tahrip ettiler Beyoğlu'na milyonlarca zarar verdiler.
-Tabir
yerindeyse, son 17 gündür Beyoğlu yoğun bakıma mahkum edildi. En büyük arzumuz
sağduyunun hakim olması, normal yaşama dönmektir.
-Beyoğlu
sokaklarında biber gazı kokusu istemiyoruz. Molotof istemiyoruz. Şiddet
istemiyoruz. Yakılmış araçlardan kurulmuş barikat istemiyoruz.
-Önümüzdeki sürecin hepimize hayırlar
getirmesi dileklerimle,
Ahmet Misbah DEMİRCAN
Beyoğlu Belediye Başkanı