EXPO 2020 aday şehirlerin sunumu çerçevesinde İzmirin sunumuna katılmak
için Fransanın başkenti Pariste bulunan Bakan Bağış, Kültür ve Turizm
Müşavirliğinde basın toplantısı düzenledi.
İzmir'in adaylığına ilginin çok yüksek olduğunu belirten Bağış,
Rusya'nın Ekaterinburg, Brezilya'nın Sao Paulo ve Dubainin en büyük
rakip olarak İzmiri ilan ettiklerini açıkladı. Bağış, Türk milleti
kafaya koyduğunu yapar. Bunu kafaya koyduk. Herkesin işbirliği var.
İnsanımız kararını verdi. Hep beraber mahalle muhtarından
cumhurbaşkanına kadar seçilmişi, atanmışı ile İzmirin arkasındayız
dedi.
Bir soru üzerine Türkiyedeki Gezi Parkı eylemlerine benzer eylemlerin
birçok Avrupa ülkesinde de görüldüğünü söyleyen Bağış, Bunları
aleyhimize kullanan rakiplerimiz var. 2020de Türkiye dünyanın en güçlü
10 ülkesinden biri olacak, kişi başına gelirini 25 bin dolara çıkaracak,
en fazla uçağa sahip havayolu şirketinin sahibi olacak diye konuştu.
Olayların, Türkiyenin AB üyeliğini etkileyip etkilemeyeceğine yönelik
bir soruya Bağış, AB üyeliğinin teknik bir süreç olduğunun altını
çizerek, AB üyesi ülkelerden Londrada benzer görüntülerin olduğunu
ancak İngilterenin AB üyeliğinin askıya alınmadığı yanıtını verdi.
Bağış, Şimdi Türkiyenin AB üyeliğini farklı mecralara çeken olursa
Avrupaya zarar verir dedi.
Halkın yüzde 73ü reformlardan yana
Bakan Bağış, son dönemde Türk halkının AB üyeliği konusunda isteksizlik
olduğu yönündeki soru üzerine, anketlere göre, halkın AB üyeliğine yüzde
50 oranında "evet" dediğini ancak "Türkiyenin AB üyesi olarak kabul
edileceğine inanıyor musunuz" diye sorulduğunda olumlu yanıt verenlerin
oranının yüzde 30ların altına düştüğünü söyledi. Bağış, "Reform
adımlarının Türkiyenin demokrasisini güçlendirdiğine inanıyor
musunuz" sorusuna ise halkın yüzde 73ünün "evet" dediğini belirterek,
"Yani vatandaşımız sürecin Türkiyenin yararına olduğunu ama Avrupaya
güvenmediğini söylüyor" ifadesini kullandı.
Gezi Parkı olayları ile ilgili bir başka soruya Bağış, aslında Taksim
projesinin, yayalaştırma projesi olduğunu belirterek, Gezi Parkı ile
sınırlı kalmayacak. Bütün Taksim Meydanının yayalaştırılması ve
ağaçlandırılmasıyla oraya, İstanbula dünya standartlarında meydan
kazandırma projesidir. Proje Belediye Meclisinde diğer partilerin de
katılımıyla oybirliğiyle kabul edilmiştir yanıtını verdi.
Vatandaş muhalefeti kendi yapıyor
Bakan Bağış şöyle devam etti:
Bu olaylar bence bir şeyi ortaya koymuştur. Özellikle hükümetle aynı
fikirlere sahip olmayan vatandaşlarımız, kendi görüşlerini temsil edecek
nitelikte bir muhalefet partisinin olmamasından şikayet ettikleri için
muhalefeti kendileri yapıyor şu anda. Belki de bu kardeşlerimizin siyasi
parti kurmaları, demokrasimizi güçlendirir. Bizi de kamçılar, daha
hizmet etmek için. Bunda da bir hayır olabilir.
Bağış, Biz AK Parti olarak ilk günden itibaren her türlü çatışmaya, her
türlü zarar vermeye karşı olduğumuzu ilan ettik ifadesini kullandı.
Bakan Bağış göstericilere de şu çağrıda bulundu:
Benim iyi niyetli kardeşlerim evlerine dönsünler, işlerine güçlerine
baksınlar. Gerekli mesajları biz zaten değerlendiriyoruz. Bu konuları
gündeme getiren TBMMde muhalefet partileri var. Birçok farklı kesimin
birçok farklı mesajı var. Ama bütün toplum o mesajlardan haberdar oldu.
Artık bu işi daha fazla gerip ülkemize de zarar vermeyelim.
Eylemciler evlerine döndüğü anda polisimiz de evine, karakoluna
dönecektir. Biz de yaşanan bu süreçten mutlu değiliz. Bu gerginlikten
herhangi bir şekilde tatmin olmamız söz konusu olamaz.
Kimsenin yaşam tarzına karışılmadı
Gezi Parkı eylemlerine katılanların çok farklı itirazlarda
bulunduklarını belirten Bağış, katılanlardan bazılarının yayalaştırma
projesine karşı çıktığını, bazılarının ağaçların kesileceği inancına
kapıldığı için eylemlere katıldığını belirtti.
Bağış, Bazıları alkol satış ve reklamını düzenleyen yasayı protesto
etmek, bazıları CHP ve BDPye destek vermek, bazıları da farklı
endişelerle gidiyorlar. Bunların içinde hayat tarzına karışıldığını
iddia edenler var. Ben bunu tamamen akıl dışı buluyorum çünkü Türkiyede
kimsenin yaşam tarzına karışılmamıştır dedi.
AK Partinin iktidarı devraldığı dönemde Türkiyenin borçlanma oranının
yüzde 30 olduğunu hatırlatan Bakan Bağış, bu oranın yüzde 4,7ye
indiğinin altını çizerek, Yani birilerinin geliri yüzde 85-90 azaldı.
Onların da bu sürecin içinde olduğuna dair bilgi ve belgeler var.
Onları da vakti geldiğinde Sayın Başbakanımız kamuoyuyla paylaşacaktır
diye konuştu.
Maliyeti 10 milyar dolar
Konuşmasında Gezi Parkı olaylarının Türkiyeye maliyetine de vurgu yapan
Bağış, Maliyetini bilmiyorum ama oradaki beş ağacın her birinin
Türkiyeye en az 10 milyar dolarlık maliyeti olmuştur herhalde bugüne
kadar. 40 yıldır terörle mücadele etmiş bir ülke olarak, bu olayların bu
noktalara nasıl getirildiğinin üzerine daha fazla eğilinmesi
gerektiğine inanıyorum ifadesini kullandı.
Sahte tweet hesaplarıyla provokasyon yapıldı
Bakan Bağış, Gezi Parkı olaylarına ilişkin yapılan bir başka tespiti
aktararak, bir süre önce yüz binlerce sahte tweet hesabı açılarak,
Türkiyenin önde gelen kanaat önderlerine, sanatçılarına, sporcularına,
gazetecilerine yönelik kampanyalar başlatıldığını anlattı. Bağış, şöyle
devam etti:
Toplumdan biraz daha kopuk yaşayan bu çevrelerin, toplumla ilgili
intibalarını etkilemek üzere aylarca süren bir kampanya neticesinde
sanki Türkiyede toplumsal patlamanın eşiğindeymişiz gibi bir hava
yaratılmış.
Gezi Parkına yapılan ilk müdahalenin ardından bu olayın abartılarak bir
patlamaya yol açması için provokasyon çabası içine girildiğini söyleyen
Bağış, Bunun perde arkasında kimler var, finansmanı nasıl
gerçekleşmiş, çalışmaları nasıl yapılmış, bunlarla ilgili araştırmalar
devam ediyor dedi.