Üniversitelerde Başörtüsüz Yıllar
1984 yılları
Üniversitelerde 12 Eylül 1980 darbesinin etkisi devam ediyor.
Tıp Fakültesi birinci sınıf öğrencisiyim.
kose-yazilari - 12-10-2013 18:06
1984 yılları
Üniversitelerde 12 Eylül 1980 darbesinin etkisi devam
ediyor.
Tıp Fakültesi birinci sınıf öğrencisiyim.
Üniversite de başörtüsünün yasaklandığı söylentisi
dolaşıyor.
Söylentidir, üniversitelerde böyle yasaklar olmaz, üniversitenin
yapacağı o kadar işi varken, başörtüsü ile mi uğraşacak? diyorum.
Ama YÖK tarafından başörtüsünün yasaklandığı açıklanınca, söylentilerin
gerçek olduğunu anlıyorum.
Hayal kırıklığım altı yıllık öğrencilik hayatımda da devam ediyor.
Bu arada başörtüsünü çıkarıp derslere devam etmek zorunda
kalan öğrencilerin yanı sıra, başörtüsü ile derslere girmek isteyenlerin
mücadelesi de devam ediyor.
Ama bir kısmı eğitimini bırakmak zorunda kalıyor.
Bu durum tüm ülkede yıllarca devam ediyor.
---
2003 yılı başları
Üniversitede 28 Şubat süreci ve uzantılarının etkisi devam
ediyor.
Ben Tıp Fakültesinde üç senedir öğretim üyesiyim.
Başörtüsü problemi üniversitelerde hala devam ediyor.
Artık öğretim üyesi olarak başörtüsü probleminin daha farklı
boyutlarına şahit oluyoruz.
Bizden başörtülü öğrencileri derslerden çıkarmamız
isteniyor.
Bir kısım öğretim üyesi bunu zevkle yapıyor.
Sayıları parmakla sayılacak kadar az olan bir kısım öğretim
üyesi ise buna karşı çıkıyor.
Ben görevimin eğitim olduğunu, başörtülü öğrencileri
sınıftan çıkarmak olmadığını düşünüyorum.
Bu düşüncemi de uyguluyorum.
Duayen muhafazakâr hocaların (!) bir kısmı, başıma bazı sıkıntılar
gelebileceğini söylüyorlar.
Bende yasağı koyanlar gelsin uygulasın, benim görevim değil.
Öğrencinin başörtülü olup olmaması beni ilgilendirmez diyorum.
---
2003 yılı sonları,
Yardımcı doçentlik sürem doluyor, süre uzatımı için bilimsel
dosyamı hazırlıyorum.
Aynı zamanda doçentlik sınavı için de bilimsel dosyamı
hazırlıyorum.
Toplam on dosya hazırlıyorum.
Üç tanesini yardımcı doçentlik süre uzatımı için
üniversiteye veriyorum.
Diğerlerini ise doçentlik sınavı için Üniversitelerarası
Kurulun (ÜAK) belirlediği jüri üyelerine gönderiyorum.
Yardımcı doçentlik süre uzatma işlemi daha önce sonuçlanıyor.
Bilimsel dosyam yeniden süre uzatımı için yeterli
görülmüyor.
Üniversite ile ilişiğim kesiliyor.
Bir başka ifade ile üniversiteden atılıyorum.
Üniversite yönetimi tarafından iki doçent ve bir profesörden
oluşturulan baştan kurgulanmış jüri, kararlarını üniversite yönetiminin
istediği şekilde veriyor.
Ben İdare Mahkemesine gidiyorum, yürütmeyi durdurma ve
yeniden göreve iademi istiyorum.
---
2004 Mart ayı,
Normalde mahkeme tarafından çok kısa sürede verilmesi
gereken ara karar, olumlu ya da olumsuz bir türlü verilmiyor.
Ben bir taraftan mahkeme, bir taraftan da doçentlik sürecimi
takip ediyorum.
Doçentlik jüri üyelerimden birisi ile görüşüyorum.
Bana Hiç tahmin edemeyeceğin yerlerden telefonlar geliyor.
Birçok şey söyleniyor hakkında. Mesela eşinin başı kapalıymış
diyor.
Ben Hocam, üniversiteden atılan bir doçent adayı olarak
sizinle görüşüyorum. Şunu bilmenizi istiyorum. Benim eşim üniversitede öğretim görevlisi,
başının kapalı olması mümkün değil. Ama başını kapatmak isterse de kendisine
saygı duyarım. Ben sizin sadece bilimsel dosyamı değerlendireceğinize
inanıyorum
diyorum.
Sonuç; ÜAK tarafından profesörlerden oluşturulan jüri
dosyamı inceleyecek, bilimsel yönden doçentlik için yeterli olduğuma karar
veriyor.
Bende bu kararı İdare Mahkemesine sunuyorum.
İdare Mahkemesi Doçentlik için yeterli görülen dosyanın,
bir alt unvan olan yardımcı doçentlik için yeterli görülmemesini hukuka uygun
bulmuyor, beni görevime iade ediyor.
Bu arada doçentlik sınavını da başararak doçent oluyorum.
Ama değişen bir şey olmuyor.
Üniversite idaresi üç yıl boyunca doçentlik kadroma
atamayarak beni mağdur ediyor.
Üniversite yönetimine ne mi oluyor?
Üniversite Rektörü Ergenekon Davasından tutuklanıyor,
aylarca hapiste kalıyor, 10 yıl ceza alıyor.
Ben ise şu anda üniversitem de, profesör
kadrosunda, yine gereksiz yasaklara karşı çıkarak görevimin başındayım.
Selam ve saygılarımla
Prof. Dr. Ersan Odacı
12.11.2013
eodaci@gmail.com